Acı ile zevk arasında nasıl bir bağlantı var?
Ağır egzersiz sonrası kasların yanması harika" denildiğinde bir kısmınızın "Hadi Canım!" dediğinizi duyar gibi oluyoruz.
Yoğun egzersiz yapmak vücudun ağrı kesicisi olan anandamidi harekete geçirir. “Mutluluk kimyasalı” olarak da bilinen bu madde ağrı sinyallerini bloke etmek için beyindeki kanbinoid reseptörlerini sarar ve esrar türü uyuşturucular gibi hoş bir his yaratır. Acı hissetmeye karşı salgılanan adrenalin de kişinin kalp atışını artırarak ayrı bir heyecan katar.
Kişi koşma hareketi gibi yoğun efor gösterdiğinde vücutta laktik asit salgılanır. Asit, kaslardaki ağrı alıcılarını rahatsız eder ve bu alıcılar bu hissi omurgadan elektrik mesajları yoluyla beyne iletir. Beynin denizatı şeklindeki bu kısmı, ağrı sinyallerine endorfin salgılanması emriyle cevap verir. Böylece ağrı bloke edilir. Bu bölgeler aşık olunduğunda ve müzik dinlerken aktif hale gelen bölgeler. Yani aynı şekilde beyindeki reseptörleri saran morfin ve eroin gibi uyuşturucuların sağladığı türden bir ağrı ve acı sonrası iyi his hali yaratır.
Sağduyusu insanı zevk arayışına girmeye, acıdan kaçınmaya yöneltir. Ama her zaman bunu yapmaz. Koşma, sıcak masaj, dövme, vücut deldirme ve sado-mazoşist cinsel etkinlikler gibi birçok aktiviteyi acı içerdiği halde yapmaya devam eder.
Kısacası, acı ile zevk arasındaki bağlantı insan biyolojisinin kökeninde var.