279

Dünyanın En Ünlü Beş Yasası ve Ben

Dünyanın En Ünlü Beş Yasası ve Ben…

Hayatımızda karşılaştığımız pek çok durum, aslında bu ünlü yasaların bir yansıması gibi. İnsan olarak deneyimlerimizde bu kuralların ne kadar geçerli olduğunu sık sık fark ederiz. İşte bu yasaların benim hayatımdaki ilişkileri

Murphy Yasası: “Bir şeyin olmasından ne kadar korkarsanız, o şeyin olma ihtimali o kadar artar.”

Murphy Yasası, hayatın sürprizlerine bir gönderme gibi. Geçmişte, en kötü senaryolardan korktuğumda, o korkunun gerçeğe dönüştüğünü gördüm. Belki bu yasa, aslında korkunun bize gereksiz stres yüklediğini ve odak noktamızı yanlış yere kaydırdığını anlatıyor. Artık korkuya teslim olmaktansa, olabilecek en kötü durumla yüzleşip bir çözüm planı hazırlamayı tercih ediyorum. Böylece Murphy Yasası’nın etkisini tersine çevirmek mümkün oluyor.

Kidlin Yasası: “Bir problemi açık ve net bir şekilde yazarsanız, çözmüş olursunuz.”

Bu yasa, hayatımı en çok etkileyenlerden biri. Özellikle zorlayıcı bir durumla karşılaştığımda, sorunu bir kâğıda yazmak benim için bir alışkanlık haline geldi. Duygular karışık olduğunda yazmak, düşünceleri sadeleştiriyor ve çözüm yollarını daha net görmeme yardımcı oluyor. Bir sorunu yazıya döktüğümde, aslında onun göründüğü kadar karmaşık olmadığını fark ediyorum.

Gilbert Yasası: “Bir görevi üstlendiğinizde, istediğiniz sonuca ulaşmanın en iyi yollarını bulmak sizin sorumluluğunuzdadır.”

Hayatım boyunca aldığım görevlerde bu yasa her zaman kendini hissettirdi. Bir sorumluluk aldığımda, sadece görevi yerine getirmek yetmez; o görevi en iyi şekilde tamamlamak benim için bir hedef haline gelir. Kendi çabalarımı artırmak, doğru kaynaklara ulaşmak ve gerektiğinde yardım istemek bu sürecin bir parçası oldu. Başarının, sorumluluğu sahiplenmekten geçtiğini düşünüyorum.

Wilson Yasası: “Eğer bilgiye veya zekaya öncelik verirseniz, para gelmeye devam eder.”

Bu yasa, yaşamımda değer verdiğim bir ilkeyi özetliyor: Bilgi ve öğrenme öncelikli olmalı. Para bir araçtır, ama bilgiyi geliştirmek daha kalıcı ve anlamlı bir yatırımdır. Özellikle yeni şeyler öğrenmek, seyahat etmek ve kültürel birikimimi artırmak, hayatımda hem maddi hem de manevi anlamda bereketin kapılarını açtı. Para bir sonuç, bilgi ise bir süreçtir; bu yüzden süreçle ilgilenmeyi seviyorum.

Falkland Yasası: “Bir şey hakkında karar vermek zorunda değilseniz, karar vermeyin.”

Falkland Yasası, bana sabrı ve doğru zamanı beklemeyi öğretti. Bazen gereksiz acelecilik yanlış kararlarla sonuçlanabiliyor. Eğer bir karar vermek için zamanım varsa, beklemekten ve durumu daha iyi anlamaktan çekinmiyorum. Hayat, anlık reflekslerden ziyade düşünülmüş kararlarla daha dengeli ilerliyor. Bu yasa sayesinde, önemli kararlarımı ertelemekte bir sakınca görmüyor ve kendime zaman tanıyorum.

Bu yasaların her biri, hayatın farklı alanlarında kendini gösteren basit ama derin gerçekleri barındırıyor. Hepimiz bu yasaların izlerini günlük hayatımızda görüyoruz. Önemli olan, bu yasaların farkına varıp onların bize sunduğu derslerden yararlanabilmek. Çünkü hayat, sadece kurallar ve yasalarla değil, onlardan aldığımız ilhamla güzelleşiyor.