8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Bir gün bir kadın korkmadan yürüse bu ülkede.
Bir gün bir kadın sesini yükselttiğinde susturulmasa bu ülkede.
Bir gün bir kadın güçlü olduğu için cezalandırılmasa bu ülkede.
Bir gün bir kadın kendi hayatına kendisi yön verse bu ülkede.
Bir gün bir kadın emeğinin karşılığını esit alsa bu ülkede.
Bir gün bir kadın kıyafetiyle, sözleriyle, kahkahasıyla yargılanmasa bu ülkede.
Bir gün bir kadın yaşamak için mücadele etmek zorunda kalmasa bu ülkede.
Bir gün bir kadın ölmeden önce değil, yaşarken değer görse bu ülkede.
Ve bir gün, kadın olmak sadece güçlü olmayı gerektirmese bu ülkede.
Dünyaya gözlerini açan çocuklarımız ilk anında, hayatının en önemli kaynağını kadınlardan alırlar: enerji. Mitokondrimiz, hücrelerimizin yaşaması ve işlevlerini yerine getirmesi için gereken enerjiyi üretir ve bu hayati organel yalnızca kadınlardan çocuklarına miras kalır. Her hareket, her nefes, her düşünce aslında kadınların armağan ettiği bu enerji üretim mekanizması sayesinde olmaktadır. Kadınların mirası yalnızca fiziksel enerjiyle sınırlı değildir. Zekâ genlerinin büyük bir kısmı X kromozomu üzerinde taşınır ve erkek çocuklar tamamını, kız cocuklar yarısını, kadınlardan gelen tek X kromozomundan alır. Yani kadınların zekâsı, hem bireysel hem de toplumsal gelişimimizin anahtarıdır. Kadın, yalnızca bir birey değil; nesilleri şekillendiren, geleceğe yön veren, zekâları, üretkenlikleri, duyarlılıkları ve enerjileriyle hayatın her alanında belirleyici bir güçtür. Bir toplumun geleceğine ışık tutan, çocuklarına hem fiziksel hem zihinsel anlamda yaşam enerjisi veren bir köprüdür. Her başarılı, güçlü bireyin arkasında, ona yol gösteren bir kadının olduğu gerçeği, bilimle de desteklenmektedir. Enerjinin ve zekânın kaynağı olan zihinleriyle, yürekleriyle ve verdikleri emekle dünyayı şekillendiren kadınlar, güç sizinle olsun!