271

Kendime Yılbaşı Hediyesi

Bugün kendime yılbaşı hediyesi verdim: Uzun zamandır ilgi duyduğum kursa katılmak. Eirene Tower’da Kûfi workshop’ına katıldım.

2022 senesinde Bienal vasıtasıyla Barın Han’ı ziyaret etmiştim. Hat ve cilt sanatçısı Emin Barın’ın eserlerini ilk kez orada gördüm. Emin Barın, Türkiye’de hat sanatının akademik anlamda ilerlemesini sağlamış ve nice öğrenci yetiştirmiş çok değerli bir profesör. Kendisi, Kûfi sanatını Latin harflere geçiren bir üstat. Mart 2024 senesinde Feshane’deki sergisinde bir kez daha görme şansını yakalayınca Kûfi’ye olan merakım iyice arttı.

Kûfi aslında Arap yazılarının en eski kaligrafik biçimi. Özellikle Arapça hat sanatında yaygın olarak kullanılan bir yazı türü. Yazının adı, erken İslam döneminde entelektüel bir merkez olarak kabul edilen güney Irak'taki bir şehir olan Kufe'den geliyor. Kûfi, başlangıçta Kuran'ın ilk kopyalarında kullanılan Arap alfabesinin düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi. İslamiyet’in ilk yüzyıllarında "Nebati alfabesi"'nin değişmesiyle oluşan; dik, sert, köşeli bir yazı türü olarak tanımlanır.

Instagram’da Eirene Tower’ın Kufi workshop’ına görünce bu fırsatı kaçırmak istemedim. Aslında Eirene Tower’a ocak ayında Sirkeci, Eminönü Hanlar, Çarşılar (www.onbitv.com/sirkeci-eminonu-kapalicarsi-hanlar-gezisi) gezim sırasında keşfetmiş ve hayran kalmıştım. Büyük Valide Han’ın içinden solu takip ederek Sağır Han’a varıyorsunuz. Dar bir koridordan geçerek ulaşıyorsunuz.

Burası aslında Orta Bizans dönemine ait bir gözetleme kulesi olduğu düşünülür. 16. yy’da İstanbul’a gelen Fransız seyyah Pierre Gilles (Gyllius) kuleden ilk söz eden ve ona Eirene ismini veren kişiymiş. Rivayetlere göre gözcü kulesi, cezaevi, kilise ve bir zamanlar da Kösem Sultan’ın hazine odasıymış.

1200 yıllık tarihe sahip İrene Kulesi, Eirene Tower Art & Academy ismi ile sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Bir sanat galerisi olması yanısıra yağlı boya, hat, kûfi, kaligrafi, minyatür, yaprak, ebru gibi kurslarda veriliyor.

Bugün bu kursa katılmak, benim için değişik bir şey yapmanın ötesinde, kendime verdiğim bir değerin kanıtı oldu. Kendime bu hediyeyi vermek, aslında içimdeki seslere kulak vermek demek oldu. Bu sadece bir kurs olmadı aynı zamanda bir kendimi keşif yolculuğunun ilk adımı da oldu.

Kursun kapısından içeri adım attığım anda, içimde tarif edilmez bir heyecan vardı. Yeni bilgiler öğrenmek, hayata yeni bir pencereden bakmak ve en önemlisi, kendime zaman ayırmak… Hepsi bir arada.

Bu kurs, sadece bir bilgi kaynağı olmadı; yeni insanlarla tanışmak, farklı bakış açıları kazanmak ve kendimi geliştirmek için de bir fırsat oldu.

Eğer sizin de içinizde bir yerlere ertelediğiniz hayalleriniz varsa, belki bu yazım size ilham olur. Unutmayın, hayallerinizi gerçekleştirmek için doğru zaman “şimdi” olabilir.