4977

Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı Neden Önemli?

Mimarlık mirasımızın en değerli sivil binalarından birisi olan Amcazade Yalısı, Sultan II. Mustafa zamanında sadrazamlık görevinde bulunan ve Köprülü ailesinden Ahmet Paşa’nın amca oğlu olan (Köprülü) Hüseyin Paşa tarafından 1699’da Anadoluhisarı’nda yaptırıldı.

Aynı tarihte imzalanan ve Osmanlı’nın duraklama devrine girmesinde milat yılı vakası olarak kabul edilen Karlofça Anlaşması’nın hazırlıklarının da, Türk ahşap konut mimarisinin başyapıtı olan bu yalıda yapıldığı biliniyor. Anadolu kıyısının hayatta kalan ve Türk Mimarisi’ne göre yapılan en eski ahşap yalısı olan bina "Meşruta Yalı" olarak da biliniyor.

Boğaziçi’nin Anadolu yakasında, Kanlıca ile Anadolu Hisarı'nda yer alan 285 metre rıhtımlı yalı, 8 bin 711 metrekare arsaya sahip. Mülkiyeti Mülhak Köprülü Amcazade Hüseyin Paşa Vakfı ’na ait olan yalı, Sadrazam Köprülü FazılAhmet Paşa ’nın amcasının oğlu Amcazade Hüseyin Paşatarafından inşa edildi.

Amcazade Hüseyin Paşa’nın Vakfını yönetecek evlat ve soyunun oturmasını şart koştuğu bu yalının salonlarından Osmanlı hükümeti zaman zaman yararlanmıştı. Burası bir süre hariciye köşkü gibi kullanılmış, Sultan III. Ahmet’in veziriazamı Damat İbrahim Paşa yabancı elçileri burada kabul etmişti.

Yerli ve yabancı yazarların, gezginlerin hayranlıkla sözünü ettiği bu yalıda, Karlofça Antlaşması nedeni ile Avusturya elçisine muhteşem bir ziyafet verilmiştir. Devrin vakanüvislerinin sözünü ettiği bu ziyafet, o zamanın İstanbul’u için son derece önemli bir olay olmuştu. Bunlardan öğrenildiğine göre, davetliler çeşitli bayraklarla, fenerlerle süslenmiş üç büyük gemi ile birbirini izleyerek peş peşe yalıya gelmişlerdir. 300 kürekçinin kürek çektiği gemilerin en büyüğünde Osmanlı devletinin önde gelenleri ile sefirleri bulunuyordu. Kıyıya yaklaşırken yalının çevresinde yanıp sönen fenerler, meşaleler gemidekilerle birleşmiş, deniz üzerindeki kayıkların ışıkları da bunlara eklenince çevre bir renk cümbüşüne dönüşmüştü. Bütün bunların yanı sıra gemilerin zincir gürültülerine yalıdan yükselen sazendelerin, hanendelerin şarkıları, ney, tambur, santur, kanun, nefir, musikâr ve keman sesleri karışmıştır. Böylece Boğaziçi o güne kadar yaşamadığı ve bir daha yaşayamayacağı bir geceyi yaşamıştır.

Yalının bugünkü değeri yaklaşık 1 milyar dolar. 1893 Rus savaşı sırasında göçmenler bu yalıya yerleştirildiklerinden, yalı tamir olmaz şekilde tahrip oldu. Fildişi kakmayla süslenmiş kapı cepheleri, altın yaldızlı bordürleri, lâlelerle süslü iç mimarisi ile yalı muhteşem bir güzelliğe sahipti. 1877 Rus Harbi ’nden kaçanların yerleştirilmesinden sonra harabe hale geldi. Pierre Loti 1910’larda dahi “Amcazade Yalısı ’nı kurtarın” diyordu. 1972 yılında Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından yalı tamir gördü. Osmanlı devlet adamlarının yalılarının kırmızı olması geleneğine uygun olarak aşı boyalı rengiyle dikkat çekiciydi. 

Gelelim bu kadar önemli bir yapının önümüzdeki günlerde ses getirecek durumuna. Yalı yıllardır Ağaoğlu Şirketler Grubu tarafından restore ediliyor. Köprülü Amcazade Hüseyin Paşa Vakfı Başkanı Ahmet Cengiz Köprülü ihalede en yüksek ücreti Ağaoğlu'nun verdiğini belirtmişti. Tarihi yalı, restorasyon sonrası Ali Ağaoğlu’nun konutu mu olacak yoksa butik otel mi yapılacak şimdilik belli değil. Ali Ağaoğlu proje ile ilgili daha önce tarihi yalının butik otel olarak işletileceğini açıklamıştı. Yakın zamanda bir gazeteye verdiği demeçte ise kendisinin taşınacağı öğrenildi.