2366

Metrobüs Geyikleri 3

Malum mart ayındayız. Güneş kendini ne kadar gösterse de hafiften üşüyoruz. Ama metrobüs şoförü bize temmuz ayındayız muamelesi yapıyor. Klima tepeden tepeden omuzlarıma kulaklarıma vuruyor. Üşüyorum. Bende mi bi sorun var, hasta mı oluyorum acaba diye düşünürken tam da şoförün arkasında oturan kadın 'kaptan çok üşüdük klimayı kapatır mısınız' diyor. Şoföre 'KAPTAN' demek ne kadar tatlı dilli bir millet olduğumuzun göstergesi. Bakalım yılan deliğinden çıkacak mı? Bir kaç dakika geçiyor. Bir değişiklik yok. Kadın tekrar rica ediyor. Yine bir değişiklik yok. Ben üşümeye devam ediyorum. Bu sefer kadın yanındakilerinin de desteğiyle fakat aynı tatlı dillilikle 'kaptan donduk klimayı kapatır mısınız' diyor.

Sonunda kaptanın sesini duyma şerefine nail oluyoruz. 'Biraz sonra da çok sıcak oldu demeyin ama' diyor. Ya sıcak ya soğuk. Kaptan bu kadar net. Normal, ılık, orta gibi kavramlar onun için bir şey ifade etmiyor. Tam da klima üzerine derin düşüncelere dalacakken birinin telefonu 'sen Sivas'ı seyret yar bende seni' müziğiyle çalıyor. Sivaslı biri olarak bunu 'güzel birgün işareti' olarak kabul ediyorum.

Nejla Ölmez
Editör