1689

Feng Shui'ni Yerim

Bir süredir çalışmıyordum. Aylaklık güzel şeydi ancak eskilerinde dediği gibi hazıra dağ dayanmıyordu ve benim de parayla ilişkim pek iyi değil.

Cebimde son yüz liram olsa ben gider iyi bir yerde yemek yer, üstüne iki kitap, bir cd alıp eve taksiyle dönüp bütün parayı yer ve ertesi gün de aç kalırım. 

Çünkü ertesi gün hiç uyanamayabilirim düşüncesi bende hep alt yazı olarak geçer. 

Neyse son on ay bana iyi bir ders oldu artık böyle biri değilim. Yeni tutumlu ben, kitapları kitapçıda okuyor, müziği youtube’dan dinliyor ya da internetten indiriyorum. En şaşırtıcı olanı da evde tüpün bitmesi. Eskiden hiç bitmezdi. Evde her şey biterdi ama tüp orada dolu olarak kapı gibi dururdu.

Sizin anlayacağınız yemek de artık benim için evde yenen bir şey. 

İşte ben, şimdiki ben olmadan önce evde otururken arkadaşım geldi. 

Ben artık bir an önce bir işe girmek istiyordum ama ufukta bir iş gözükmüyordu. Hafiften moralim bozuktu, bizim gibi mevsimlik işçiler için sezon ortasıydı ve işler başlamış, köşeler tutulmuştu.

Kendisine Akaşa Yayınları dediğim arkadaşıma "bırak işle ilgili bir görüşmeyi, telefonum bile çalmıyor" dedim. 

Akaşa, derhal ilacı çantasından çıkarttı ve bana doğru uzattı.

"Feng Shui ile Yaşamını Yeniden Yarat"

Akaşa: "İşten aşka, paradan sağlığa hayatına neyi çekmek istiyorsan sırrı burada, oku" dedi. 

Ona niye Akaşa dediğimi şimdi anladınız değil mi ?

O inanıyordu. Eyvallah.

Kitabı okudum, orada verilen formulü hayata geçirmeye karar verdim.

Kitapta denilene göre, işle ilgili bir telefon almak istiyorsam, telefonumun üstüne kristal bir top koymalıydım. Hayda diye düşündüm, kristal topu kim kaybetmiş ki ben bulayım. Ama evde bir arkadaşımın hediye ettiği kristal bir kirpi vardı ve işte kısmen de olsa bir topa benziyordu. Kristal kirpiyi telefonumun üstüne koydum.

Beklemeye başladım. Oyun gibi. Eğlenceliydi aslında.

Bir bilim insanı gibi bir tür deney yapıyordum. Zırva deneyi. 

Birkaç gün sonra kapı çaldı, arkadaşım gelmişti ve telaşlıydı:

"Annenler dünden beri seni arıyorlarmış ama evden bulamıyorlarmış, çok merak etmişler" ( Eee cep dediğinizi duyar gibiyim… cep telefonu henüz keşfedilmemişti )

"Aaa nasıl olur, evdeyim, telefon bekliyorum. Dur annemleri arayayım" filan vs…

Telefonumla arama yapabiliyordum ancak aranamıyordum. Arıza! Telefon İdaresi’nden gelip yaptılar.

Kitap ve kristal kirpi nerede mi? Attım.