Sigorta Şirketlerinin Cinayeti

Biyografilere bayılırım.

Kitap, film, belgesel fark etmez. Biyografi olsun yeter.

Yükselen, düşen, ünlü, ünsüz bir insanın hikayesi.

Digitürk’te önce History’i, sonra E!’yi ve daha sonra da CI’yi keşfettim.

Anneciiiiim!! Nutkum tutuldu.

Çok acayipti.

Katil biyografisi. Bir cinayetin anatomisi.

Bir süre kanalın adında ki ci’nin cinayetin kısaltması olduğunu düşündüm.

Değildi. Olsun böyle de uyuyordu.

Uzun zamandır tamamı Amerika’da geçen hikayelerden benim öğrenip de Amerikalı kadınların öğrenemediği bir şey olduğunu fark ettim. Buradan bütün Amerikalı kadınlara sesleniyorum. Kocanız size hayat sigortası yaptırırsa oradan hemen gazlayın. O kocayı boşayın. Yaklaşma yasağı getirin.

Hayır benim anlayamadığım şu, dünyanın öbür ucundan benim fark ettiğimi Amerikalı kadınlar nasıl fark etmiyorlar. Bir izlediğimi bir daha izleyemediğime göre bu habire oluyor. Hep aynı şey. Nasıl fark etmiyorlar.

Olan şu. Amerikalı adamlar evleniyorlar. Hemen kadına hayat sigortası yapıyorlar ve sonra kadını öldürüyorlar. Parayı buluyorlar. Bunu yakalanıncaya kadar defalarca yapan adamlar var. Meslek gibi.

Bir diğer anlamadığım şey de şu, bu kadar vaka sonucunda sigorta şirketleri kocaların karılarına sigorta yaptırtmasını neden yasaklamıyorlar.

Bu hayat sigortası denen şey resmen bir cinayet aleti.

Hastalıkta ve sağlıkta, hayat sigortası yaptırtmadığın sürece…