Adrenalin Keşfi 1

Biz yine kaçtık...  Bu seferki gezimizin adı "Adrenalin keşfi"... Dokuz yaşındaki Kızımızın "Ben hiç hayatımda extreme spor yapamıyacak mıyım?" demesi üzerine onun istediklerini yapmak üzere yollara düştük... Planımız önce bize bugünleri armağan eden Ulu Önder Ata'mızı Anıtkabir'de ziyaret edip, saygı ve şükranlarımızı sunarak gezimize başlamak... İkinci durağımız dünyada eşi benzeri olmayan Kapadokya'yı bu seferde kızımız ile gezmek ve "Balon turu" yapmak... Sonra Konya’da Mevlana Türbesini ziyaret edip, arkasından Köprülü Kanyon'a giderek "Rafting" yapmak ve Afyon'daki termal otelde rafting esnasınsa buz gibi sularda donduktan sonra sıcak suda yorgunluğumuzu atarak evimize dönmek...

"Macera tehlikeli sanıyorsan, rutini dene; öldürücüdür." -Paulo Coelho

Yolda karyağışı eşliğinde ilk durağımız Ankara'ya vardık. İlk önce #ilkTBMMbinasi'nı gezdik.1923 yılında mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası için tasarlanmış ve 36 yıl boyunca Meclis olarak kullanılmıştır.

"Tarih yazmak,

Tarih yapmak kadar mühimdir,

Yazan yapana sadık kalmazsa,

Değişmeyen hakikat

İnsanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır"

1931 Mustafa Kemal Ataturk

Arkasından #Anıtkabir'a geldik.Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve şükranla anıyoruz... Huzur içinde uyu Atam... Bu ülkeyi emanet ettiğin biz seni asla unutmayacağız...

Yolumuza devam edip gezimizin ikinci duragi #Kapadokya'yavardık... Dünyada bir eşi yok çünkü Erciyes, Hasan Dağı ve Güllü Dağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların, milyonlarca yıl boyunca yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla, dünyada başka hiç bir yerde görülemeyecek ilginçlikte ve güzellikte enfes bir coğrafya.Pers dilindeGüzel Atlar Ülkesianlamına geliyor.

Gelirgelmez Uçhisar’a gittik. #Uchisar 3500 yıl önce burada yaşayan pagan kabileleri için burası üç büyük kaleden biriydi. Uçhisar vadiye hakim bir tepede olduğundan savunma yapmak, korunmak ve hayatta kalmak için seçilmiş bir yerdi. Kapadokya’nın en yüksek noktası olan Uçhisar, şehir merkezine 5 km. mesafede yer alıyor. Tüm Kapadokya bölgesinin en güzel panoramik seyrinin yapıldığı tepe üzerine kurulu.

İlk akşam yemek için #dibektradationalhomecook tercih ettik. 475 yıllık bir bina. Alt katı mahzen olarak kullanılmış. Üst kat oturma odasının restorasyonu 2004 yılında tamamlanmış. Buranın kendine has ev yapımı şarapları ve testi kebabını denemenizi tavsiye ederim. Testi kebabı yemek için önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor... Testi önünüzde kırılıp hazırlanıyor. Tüm yemekleri ve malzemeleri ev yapımı ve çömlekte pişiriliyor. Sulu köfte, aside tatlı gayet lezzetli idi. Murat Bey de çok ilgili ve yardımseverdi. Yalnız kredi kartı geçmiyor. Fiyatlar da pek ucuz değil.

Otelimiz resmen peri bacası içinde olan #kozacavebutikotel. Suit odamızda, muhteşem teras manzarası ile sabah saat altıda kalkarak balon turları seyretmek oldukca otantik oldu. 10 odalı bu otel oldukça turist dostu ve aile tarafından işletiliyor.

Buraya esas gelişimizin amacı olan balonturuna katılmak için şu sıralar çok kaza olduğu için güvenilir şirket ve pilot arayışına geçtik. Kapadokya bölgesi çukurda konumlanmış ve çevredeki hakim rüzgarlardan etkilenmiyor olması nedeniyle dünyada balon turu yapılabilecek en uygun nokta. Gerçekten de 400-500 m. (yasal sınır 700 m) yükselmemize rağmen havadaki rüzgar hiç hissedilmiyor. Balonların sıcak hava balonu olmasından dolayı ısınan hava ile uçuş yapılamaması sebebiyle sadece gün doğumunda yapılmaktadır. Sıcak hava balonlarının dümeni olmadığı için rüzgar yönünde hareket eder. Yani her uçuş birbirinden farklıdır. Balonlar yaklaşık 1000 ile 5000 feet yüksekliğe çıkabilir. Önceleri 200 balon aynı anda kalkarken şimdi artık 80 balon havalanmakta.

Balon maceramıza sabah 04:00'te kalkarak hazırlandık. Sabah 04:30'da otelimizden servis ile alındık. Kişi başı 200 TL. ödediğimiz balona önce ikram edilen kahvaltı ile hazırlandık. Sonra araçlar ile balonlarımıza geldik. Yaklaşık 70 balon olan vadi rengarek idi. Önceden rezerve etttiğiniz arka köşe üç kişilik yerde skyway balon ile bir saat eşsiz bir deneyim yaşadık. Kapadokya'ya bir de bazen vadilerin arasında çarpacak yakınlıkta bazen 700 m. yükseklikte dolaşmak güzeldi. İnişimiz esnasında kaptanımızın gösterdiği pozisyonda (önümüz karşıya dönük, halatlara tutunup, dizimizi kırıp, çömelerek) gayet yumuşak bir şekilde yere indik. Ekip bizi bekliyordu. Ekibin balona asılmaları ile araca oturturulan balondan inip, patlatılan şampanyalar ile günü mutlu, iyi ki denedik duyguları içinde bitirdik. 07:15 civarında otelimize vardık.

Halen ayaktayız ve şimdi de #Göreme Açık Hava Müzesi'ni görmeye gittik. Burası bir vadi içindeki kayaların oyulması ile içlerine birçok kilise ve şapel inşa edilmiş geniş alanlı bir manastır. UNESCOdünya mirası listesinde yer alıyor.Göreme Açık Hava Müzesi, bölgede bulunan 360’tan fazla kilisenin en yoğun olduğu, hatta en iyi korunmuş kiliselerin bulunduğu bir bölge.Yalnızca din adamlarının eğitildiği ve yaşamlarını ikame ettirdikleri bir yer. Kiliseler, şapeller ve hayatlarını devam ettirmeleri için ihtiyaçları olan her şeyi kurdukları yerleşim alanı.Ama özellikle dini değerler açısında çok kıymetli. Açık hava müzesinde bulunan 6 kilise ise: Yılanlı Kilise, Azize Barbara Kilisesi, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise.Bu arada, Göreme Açık Hava Müzesi’ne Müzekart ile girilebiliyor.

Gezmeye devam… Sırasıyla #AşkVadisi Bağlıdere Vadisi adıyla dabilinenGöreme-Uçhisaryolu üzerindeki Örencik’ten başlayıp, Göreme-Avanosyolunda sona eren 4900 metre uzunluğunda şahane bir vadi. Sıcak hava balon turları buradan yapılmaktadır. Vadi yürüyüş için de oldukça uygun. Selvi ağacına benzeyen, düz ve yüksek peribacası oluşumlarının bulunduğu vadinin bir de efsanesi var: Birbirine düşman iki ailenin birbirine âşık olan kızı ve delikanlısının bir çocukları olur ancak kızın ailesi damadı öldürür. Bunun üzerine intihar eden kızın ardından, çiftin birlikte olmasını istemeyenler tanrı tarafından cezalandırılır ve vadi taş yağmuruna tutulur. Rivayet o ki, o gün bu gündür, ölen âşıkların ruhları vadide kayıp çocuklarını arar durur…

#AvanosNevşehir’in doğusunda, Kızılırmak’ın iki yakasına kurulu…Çanakçılık, halıcılık gibi el sanatlarının ve şarapçılığın geliştiği, eşsiz peri bacaları, vadileri ve yeraltı şehirleri, kiliseleriyle Kapadokya bölgesinin en önemli turistik yerlerinden. Güral Müzesi çömlek müzesi olarak gezilecek başlıca yeri.

#PaşabağGöreme-Avanos yolu üzerinde Zelve’ye çok yakın Paşabağ Rahipler Vadisi olarak bilinen yer, şapkalı ve sıralı tipteperibacalarının en ilginç örneklerinin görülebileceği bir yer. Bir zamanlar keşişlerin inziva yeriymis.Hani hep filmlerde ince uzun peri bacabalarının tepelerine küçücük şapkaların konmuş mantar gibi halleri gösterilir ya. İşte onlardan en güzelleri Paşabağı’nda bulunuyor.

#DevrentVadisiHayal Vadisi veya Perili Vadi… Göreme’ye 10 dakika uzaklıktaki yürüyüş alanı sınırlı olan vadide binlerce farklı objeye benzetilebilecek peribacaları birçok hayvan ve insan şekline benzetilebilecek siluetler oluşturmuş.Penguen, deve, kertenkele, derviş, prenses, birbirine bakan insan vs figürleri sizlerin hayalgücünüze bağlı. U şeklinde bir yapısı olan vadinin bir ucu Devrent iken diğer ucu da Kızılçukur’a uzanıyor. Ortada kalan bölüm ise Zelve ve Paşabağı olarak adlandırılıyor.

#ÇavuşinKasabası, Göreme-Avanosyolu üzerinde,Göreme’ye 2km uzaklıkta. Kapadokyabölgesinin en eski yerleşim yerlerinden biri. Bir yanı yıkılmış harabeler halindeki dev kayaları görebildiğiniz yer.Hristiyan dervişlerinin ve topluluklarının yaşadığı bir bölge olan köyün en eski yapısı 5. yüzyıl tarihliVaftizci Yahya Kilisesi. 12 kilisenin yer aldığı Kızılçukur ve Güllüdere Vadileri Avanos’a bağlı olan Çavuşin sınırından başlıyor. Güllüdere’nin yakınındakiHaçlı Kiliseaynı zamanda Müslüman Arapların akınlarına karşı savunma amaçlı olarak da kullanılmış.Zamanında burada Hıristiyan dervişler yaşamış.

Çavuşin’in yakınında, Zelve ve Ürgüp yolu üzerinde bulunan eski adı “Rahipler Vadisi” olan #ZelveAçıkHavaMüzesi,kayalardaki oymaları ile meşhur bir yer.Sivri uçlu ve geniş gövdeli peribacalarının en yoğun olduğu yer. Üç vadiden oluşmaktadir. Vadide birçok kilise, şapel ve yerleşim yeri olmakla birlikte buradaki peri bacalarında 1952 yılına dek yöre insanı oturduğundan değirmen, cami, tünel gibi yapılar da görmek bir hayli ilginç. 9. ve 13. yüzyılda bölgenin önemli yerleşim ve dini merkezlerinden olan Zelve, aynı zamanda eğitim verilen manastırların da bulunduğu bir yöre. Vadideki en önemli yapılar ikonoklastik dönem öncesinde yapılmış olan Balıklı,ÜzümlüveGeyikli kiliseleri. Aziz Simon adına yapılmış bir şapelin yanı sıra, birçok kaya oyuğu, manastır, kilise, yerleşim yerlerinin yanı sıra tünel ve değirmen gibi yapılar da bulunuyor. Zelve köy halkı ise Hristiyanların oyduğu mağaraların ağızlarını taşlarla kapatarak güvercinliğe çevirmiş. 1985’te Unesco Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.Zelve Ören Yeri’negiriş ücreti10 TL (2017)

Çok güzel gün batımı ve günün yorgunluğunu güneşin batışını karşısında çıkarmak için #KızılVadi’ye (Kızılçukur vadisi) geldik. Sunset Point akşamüzeri şaraplar eşliğinde tüm gün yorgunlugunuzu atmanın son noktası... Mutlaka akşamüzeri gidin, Kapadokya' da güneşin bu kadar güzel battığı bir yer göremezsiniz. Yaklaşık 1000 m. yükseklikteki bu vadi güneşbatımı ile kırmızı renge bürünüyor.

O akşam yemeğimizi çok tavsiye edilen #setenrestaurant'da yedik. Çok şık, elit bir o kadar otantik restaurant. Önce çok güzel peynirli ve soslu ekmek zahter zeytinyağı eşliğinde geldi. Arkasından sac tava, kiremitte köfte, pilav ve salata cok lezizdi. Doğrusu tüm iyi ve kaliteli yemek isteyenler keşfetmiş burayı... Tatilin tüm gün yorgunluğu akşam yenilen güzel yemek ile burada adeta hazza dönüsüyor...

Ertesi gün gezimize #Kaymakliyeraltisehri ile başladık. Burası Nevşehir'e30 km.mesafede8 katlı, 5000 kişi kapasiteli, yerin 20 metre altı olan, 4 katının ziyarete açık olduğu bir şehir. MÖ. 3000 yılına kadar giden tarihiyle Hititlerin inşa ettiği bilinen kent, Roma ve Bizans dönemlerinde oyma işlemi devam ettirilerek genişletilmiş. Bir topluluğun belli bir süre tehlikelerden korunup barınabileceği şekilde odalar, ahırlar, şaraplıklar, havalandırma bacaları, su mahzenleri ve kiliseler mevcut. Bazı yerlerinde bir insanın ancak eğik olarak yürüyebildiği yerler oldukca ürkütücü.

Arkasından #IhlaraVadisi Kapadokya'ya (Uçhisar'a) yaklaşık 85 km mesafedeki Aksaray ili sınırlarında. Melendiz çayı boyuncaIhlara beldesinden başlayıp Selime beldesinde son bulan 14 km uzunluğunda doğal bir kanyondur. 100 - 200 m derinliğindeki kanyonda yüzlerce oyulmuş kaya kilisesi bulunmakta. Hasan dağının püskülen bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğuması ile oluşmuştur. Ortasından geçen Melendiz çayı bugünkü halini almasını sağlamıştır. Kanyonun tepesinden, kiliselerin bulunduğu dere kenarına inen yüzlerce merdiven hem inişte hem dönüşte zorlu. Vadide ilk yerleşimin 4. yüzyılda başlamış. Kayalara oyulmuş freskli kiliseleri, korunarak yeryüzünde eşine rastlanmayan bir tarih hazinesi olarak günümüze ulaşmış.Dünyada ikinci büyük kanyondur. Ancak içinde insanın yaşadığı en büyük kanyondur.

Ihlara vadisinin sonu (vadi içinden ulaşmak mümkün değil. Araba ile Güzelyurt'tu takip edin) #Selimekatedrali Güzelyurt da yine görmeden gitmemeniz gereken doğa harikası bir yer. Kapadokya’nın en büyük kilisesi. İçinde kervan yolu, mahzenler ve odalar, kuleler ve kiliseler mevcut. Dağa oyuldugu için çıkmak ve inmek oldukça dar, tehlikeli ve zor. İlk yüksek sesli ayin Selime Manastırı içinde yapılmış. Yapı içinde bulunan figürlü fresklerde İsa’nın göğe çıkışı, Meryem tebşir tasvirleri bulunuyor.

Aynı zamanda Selime Sultan Türbesi de hemen karşısında yer alıyor. Türbe Selçuklu Dönemi’ne ait olup Selime Köyü’ne de isim sahipliği yapıyor.