10 Eylül Balık Dolunayı'nda dengeleri koruyabilecek miyiz?

10 EYLÜL BALIK BURCUNDA DOLUNAY

10 Eylülde balık burcunun 17 derecesinde dolunay gerçekleşiyor. Dolunaylar karşıtlık içerdiği için konuların iki yönünü fark etmemizi ve her şeyin zıddıyla bir olduğunu anlamamızı sağlar.

Balık dolunayları düzen kurmakla, akışta kalmak arasındaki dengeyi sağlamakla ilgilidir. Başak burcu kendi düzenini hayata uygulamak isterken balık burcu hayatın düzenine ayak uydurma ihtiyacındadır. Dolayısıyla kurduğumuz düzen aksadığında hayatın planının bizimkinden daha iyi işlediğine teslim olmak gerekir.

Dolunay esnasında dolunayın iki yöneticisi Merkür ve Jüpiter de karşıt yapıyor yani olayların/konuların iki yönünü anlamak iki kat vurgulanmış oluyor. Koç ve terazinin ben-sen dengesini kurmamız gerekiyor.

Dolunaya boğadaki Uranüs 60’lık yapıyor. Yaratıcılık ve orijinal fikirlerin devreye gireceğini söyleyebiliriz. Uranüs uzaklaşmak, tarafsızlık, aydınlanmakla ilgilidir. Ani gelişmelerin sonucunda olduğumuz halimizin bir üst modeline evriliriz. Daha önce gitmediğimiz yollara sapmamızı, keşfe çıkmamızı talep eder. Bu yeni yol bizi yeni dünyalara çıkarır. Bu dolunay bize yenilikler vadediyor.

Güneşe 150’lik yapan Satürn hedefe ulaşmak için bazı şeylerden vazgeçilmesi gerektiğini vurguluyor. İstekler ve varılan nokta arasındaki bağlantıyı kurmakta zorlanabiliriz. Satürn-Uranüs karesi sabit değerlerin sarsılacağını, gelenekselle modern arasında bir çatışma olacağını söylüyor. Alışkanlıklar, adetler, değerler değişebilir. Bu dolunay bizden değişime ayak uydurmamızı talep ediyor. Yeni düzen bizim hayal ettiğimiz gibi olmasa da ona uyum sağlamamızı talep ediyor.

Örneğin bu dolunayı 4. Evden alıyorsunuz diyelim. Evinizi değiştirmek ya da tadilat yapmakla ilgili bir durum olabilir. Öncelikle evdeki sorumluluklarınızla iş hayatındaki ya da sosyal sorumluluklarınız arasındaki dengeyi kurmanız gerekir. Yeni evinizle ilgili abartılı hayallere dalmak yerine, büyük masraflara girmek yerine burnunuzun ucuna odaklanmak gerekir. Mesela evi tuttuğunuzda ya da aldığınızda fark etmediğiniz bir özellikle karşılaşabilirsiniz. Bu sizin aklınıza gelmeyen şey sizin konforunuzu kaçırabilir ancak aynı zamanda yaratıcılığınızı ortaya çıkarabilir. Örneğin banyoya dolabın sığmadığını fark ettiniz. Artık size hizmet etmeyen o koca dolapla vedalaşmanız gerekti. Oysa onu çok seviyordunuz. Ama içinde kötü anılar, küfü, tozu da barındırıyordu. Burada yeni bir çözüm üretmek zorundasınız. Alışkanlığınızı değiştirmeniz gerekir.

Mesela güneşteki başak o dolabı illaki o banyoya sığdırmak ister, kendi düzeninin bozulmasını istemez ancak değişken özelliğiyle pratik çözümler de bulabilir. Kapakları çıkartır, rafları değiştirir belki ama istediği gibi olmayınca ortalığı dağınık bırakıp çıkabilir, telaşa kapılabilir. Balıktaki ay da bu dağınıklık içerisinde aylarca yaşayabilir, o dağınıklığı fark etmeyebilir bile. Ne zaman ki o dolaptan vazgeçer, o zaman yeni bir düzene kavuşur. Yeni evinde konforlu bir hayata geçer.