851

Satürn Balık Transiti - Sınav Konuları Deği̇şi̇yor!

SATÜRN BALIK TRANSİTİ

Bu videoda sizlere Satürn’ün  2,5 senedir transit ettiği Kova burcundan çıkıp Balık burcuna geçişi hakkında bilgi vermek istiyorum.

EVET  Satürn 7 Mart’ta kova burcundan çıkıp Balık burcuna geçecek ve ta 14 Şubat 2026’ya kadar burada kalacak. 

Satürn girdiği bir burçta ileri geri hareketine bağlı olarak ortalama 2,5 yıl kalıyor, Zodyak’taki tam turunu da 29.5 sene civarında tamamlıyor. Yani 30 yaş civarlarında ilk Satürn döngümüzü yaşamış oluyoruz. Dolayısıyla 21 Mayıs 1993 -7 Nisan 1996 arası doğumlular bu dönemde ilk Satürn döngüsünü yaşayacaklar.

Şimdi tabi Satürn Balık burcunda iken kişisel haritalarımıza, ülkemizin haritasına, ya da global olarak yaratacağı etkileri anlatmadan önce Satürn’ün nasıl bir gezegen ondan biraz bahsetmek istiyorum. 

Satürn bana göre bir doğum haritasının % 30’udur. Danışmanlıklarımda haritaya başladığımda ilk önce Plüton’a, kişinin bu dünyaya gelişinin sebebine bakar sonra ay düğümlerine bakar sonra da  Satürn’üne bakar kişinin bu hayattaki sınavları nereden gelecek diye danışanıma böyle bilgi vermeye başlarım. Satürn haritanın kalbidir diyebiliriz.

Evet Satürn bu hayattaki sınavlarımız, karmalarımızdır. Hayatımızda, çevremizde ‘’ne yaparsam yapayım iki yakam bir araya gelmiyor, dönüyor dolaşıyor aynı şeyleri yaşıyorum, bu şeyler bir türlü peşimi bırakmıyor’’ diyen insanlar yok mu? İllaki vardır.  Kimimiz sağlığımızla, kimimiz ailesiyle veya çocuklarıyla, kimimiz parayla, kimimiz işimizle, öyle ya da böyle Satürn’ün haritamızdaki konumuna göre bir şekilde sınanıyor, sınava tabi tutuluyoruz.

Satürn kötücül bir gezegen olarak nitelendirilir ama bana göre değil çünkü eğer onun kurallarına uyarsan, disiplinli davranmayı öğrenirsen, sorumluluklardan kaçmazsan transit ettiği ev konularında evet bizi sınava tabi tutar ama sonunda da bize güzel hediyelerini bırakarak gider ve başarılarımızı kalıcı kılar. Bana göre burada Satürn’ün anlatmak istediği ‘’ ne oldum değil ne olacağım’’dır. Satürn egoyu hiç sevmez. 

Satürn aynı zamanda otoriteyi anlatır, yaşlıları anlatır, devleti anlatır, gelenekselliği sever, sağlık olarak da baktığımızda vücudumuzda dişleri, kemikleri, deriyi ve iskelet sistemimizi anlatır. 

Yani bizler her 2,5 senede bir haritamızın konumuna göre sırayla o ev konularından sınava tabi tutulur, transit açılarına göre kimi zaman desteklenir, kimi zaman da elbette zorlanırız. Satürn girdiği evde sınırlar koyar, kısıtlama yapar, engeller, daraltır çünkü. Konuyu zamana yayarak öğrenmemizi sağlar.  

Satürn Balık burcunda iken Balık burcunun temsil ettiği konularda kısıtlama ve sınırlamalar getirecek. Sadece sınırlar koymayacak buralarda sorumluluk almamızı, elimizi taşın altına sokmamız gerektiğini anlatacak bizlere. Beğenmezse tekrar tekrar öğretene kadar tabiri caizse döve döve öğretip, düzenlemeler yapacak.  

Balık deyince akla gelen ilk şey biliyoruz ki merhamet, empati, fedakarlık, başkalarına fayda sağlamak geliyor. O zaman ilk etapta Satürn bize bunları tekrardan hatırlatmak üzere bu burçta olacak.  Gördük ve yaşadık maalesef ülkece 6 Şubat’ta ülkemizde felaketi. On binlerce insan yaşamını yitirdi, yüz binlerce insan evsiz kaldı, çocuklar öksüz yetim kaldı. İşte Satürn Balık’a geçmeden kovanın son derecelerinde, Plüton kovaya geçmeden son derecelerinde bize hatırlatmadı mı bu duyguları? SAVAŞLAR BİR YANDAN, DOĞAL AFETLER BİR YANDAN Hem ülkece hem bütün dünya çok zor zamanlardan geçmiyor muyuz?  SATÜRN BİZE BURADA DUYGULARIMIZI VE İNANÇ SİSTEMLERİMİZİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMEMİZ VE YENİDEN YAPILANDIRMAMIZ İÇİN, İYLİK, YARDIMLAŞMA, MERHAMET VE FEDAKARLIK KONUSUNDA SINAVA TABİ TUTMAK İÇİN 2,5 SENE BURADA KALACAK. 

Savaşlar bir yandan, doğal afetler bir yandan derken belki iyice dibi gördüğümüzü sanıp içimize dönmemizi, kendimize dönmemizi sağlayacak Satürn Balık’tayken. 

Balık’ın ana teması su evet su en büyük problem olacak önümüzdeki çok kısa bir zamanda. Satürn suyu kısıtlayacak burada. Susuzluk ve arkasından kuraklık ve arkasından kıtlık. Gıda tedarik sorunu bütün dünya ülkeleri için en büyük problem olacak. Belki de açlık ve sefalet te başlayacak. Biz bu durumda sadece kendimizi düşünebilir miyiz? Diğer insanları sadece insanları değil tüm canlıları düşünüp merhamet etmeyi öğretecek Satürn bize. 

Göçler problem olacak. İnsanlar yerlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalacaklar. 

Balık deyince akla gelen bir diğer konu da inançlar. İnançlarımız sorgulanacak, daha doğrusu biz sorgulayacağız. Dinleri sorgulayacağız. Bir din daha ön plana çıkarken diğeri geçerliliğini kaybedecek, belki de yepyeni bir din de çıkabilir ortaya.  Sahte gurular dolaşacak ortalıklarda, peşinden insanlar gidecek. Dinde fanatizm olacak. İbadet yerlerinin güvenlik problemleri yaşanacak.

Balık deyince sadece bunlar değil bir de ilaç ve kimyevi madde konuları gündemde olacak. Belki yeni tıbbi buluşlar olacak ama ilaç bulmakta da sıkıntılar yaşanabilir. 

Türkiye’ye gelecek olursak; ülkemizin burcu Akrep, yükseleni Yengeç, balığın olduğu ev de 9. Ev. 9. Ev konuları dünya astrolojisinde o ülkenin inançlarını, dini düşüncelerini, Dış ticaret, uluslararası ticaret, ithalat-ihracat. Hava yolu ve deniz taşımacılığı, Kanunlar, hâkimler, savcılar, avukatlar. Yükseköğrenim, üniversiteler, akademisyenler, üniversite öğrencileri, öğretmenler, bilimsel kuruluşlar, yayıncılar. Din adamları, camiler, kiliseler, rahipler, papazları anlatır. Gördüğünüz üzere bayağı geniş konu içeriği var. Bu konularla ilgili sorgulamalar, farklı inançlarda olan insanların hakları, mezhep tartışmaları, yeni kanunlar, eğitimde sorunlar, hukukta sorunlar, bunların hepsinden ülke olarak sınava tabi tutulacağız, sıkıntılar, krizler yaşayabiliriz. Dış ilişkilerimiz, dolayısıyla dış işeri bakanlığı, buralarla ilgili sorunlar, skandallar gündemde olabilir.

Kısacası bu 2,5 sene Türkiye dünyadaki yerini, imajını belirlerken  çok dikkatli olmalı. Geri dönüşü olmayan hatalar yapılmamalı. 

 Sonuç olarak Satürn Balık transitinde hem bireysel, hem ülke olarak, hem dünya olarak çok ciddi sınavlardan geçeceğiz. En önemlisi  insanlık sınavından geçeceğiz.  Umarım herkesin farkındalığı artar, merhamet ve vicdan duygusu artar, dürüst ve ahlaklı olmayı seçer, kaynakları tüketirken diğer canlıları da düşünüp tüketiriz.

Sevgiler, hoşçakalın.