21 Nisan Jüpiter-Uranüs Kavuşumu
21 NİSAN JÜPİTER-URANÜS KAVUŞUMU
Jüpiter ve Uranüs her 14 yılda bir kavuşur. Kavuştukları burcun temalarına göre dünya yeni bir evreye girer. Bundan önce 2010 yılının 8 Haziranında koç burcunda kavuşmuştu ve bağımsızlık hareketlerinin fitilini ateşlemişti. Tarihe Arap Baharı adıyla geçen hareketler Koç burcunun baharı başlatmasıyla uyumlu olarak gelişti. Hatta bu hareket Tunuslu seyyar satıcı Muhammed Buazizi’nin kendini yakmasıyla başlamıştı. Bu eylem sırasında 17 Aralık 2010’da Jüpiter-Uranüs Balık burcunda kavuşuyordu ve bu da kendini feda etme teması taşıyordu.
Bundan önce boğa burcundaki kavuşum 1941 yılında 2. Dünya Savaşı’na denk geliyor. Bu anlamda dünyadaki savaş ortamını gözlemliyoruz. Fakat Boğa burcunun esas temasını kaynaklar, değerler, gıda, toprak, para ve emlak belirliyor. Tabii tüm bu konular savaşın esas nedenleri arasında yer alıyor. Kavuşumlar bir döngüyü başlatır. Finans piyasasının, maaş politikalarının, paraya yaklaşımın değişeceği bir sürecin sonuna geliyoruz. 21 dereceye kadar Uranüs çeşitli açılarla tetiklendi, Jüpiter büyütme etkisiyle kaynak krizini büyütecek ve gelişmeler için fırsat sunacak. Jüpiter fırsatları simgeler. Uranüs de krizlerin ardından bize olduğumuz halden farklı bir hale geçerek gelişme vaat eder. Evren bir döngü içerisinde hareket eder. Bu döngünün en küçük hareket ettiricisi Ay’dır. Her ay yeniden doğarız, evriliriz. Bunu, dikkat edersek kişisel gelişimizde takip edebiliriz. Yavaş gezegenlerin döngülerini de toplumsal ve kollektif hayatta gözlemleyebiliriz. Örneğin; Kahvaltının en önemli öğün olduğu söylemi 1940’lı yıllarda ortaya çıkmış. Bu da tüm dünyada yeni bir beslenme düzenine geçilmesine sebep olmuş. Gıda endüstrisi yön değiştirmiş. Günümüzde ise yapay gıda teknolojisi ivme kazanıyor. Her ne kadar teknoloji gelişirse gelişsin insanlığın temel meselesi karnını doyurmak ve hayatta kalmakla ilgilidir. Tüm savaş ve keşifler yeni kaynaklar bulmak içindir. Bu süreçte diğer kollektif gezegenlerin bulunduğu burçlar da süreci belirleyici bir etki yapıyor. Şu anda Neptün Balık ve Plüto Kova burcunda. Plütonun kova süreci yapay zeka ve uzay gelişmeleriyle ilişkilendirilebilir. 2. Dünya savaşı sırasında plüto aslan burcundaydı ve diktatörlükler süreci işliyordu. Halkın savaş sürecinde etkisi yoktu. Şimdi ise Plüto kovada ve halkların ayaklanması süreci gündemde. Dolayısıyla tüm döngüler iç içe geçmiş halde sürer gider.
Kavuşumda olaylar eğer başka bir tetikleyici devreye girmediyse hemen gelişmez. Yeniay gibi düşünebiliriz. Yeniayda bir şeye başlamıyoruz, biraz ayın büyümesini bekliyoruz. Burada da başka bir gezegenin açı yapmasını bekleriz. Jüpiter-Uranüs kavuşumu ilk etkiyi aynı gün 60’lık yapan Mars’tan alıyor ama esas 23 Nisan’da terazideki Ay’ın yod açı oluşturmasıyla beklenmedik gelişmeler söz konusu olabilir. 20-25 dereceler arasında gezegen ve noktaları olanlar için, ülkeler de dahil, dönüştürücü bir süreçten söz edilebilir.
Türkiye açısından bakarsak; Türkiye’nin 20 derece Aslan Burcunda Neptün’ü, 24 derece terazide Merkür-Satürn kavuşumu, 18 derece akrepte Venüs’ü ve 24 derece akrepte Jüpiter’i var. Demek oluyor ki pek çok alandan etki alıyoruz. Merkür-Satürn kavuşumu YOD’un odak noktasında duruyor. Merkür muhalefeti ( muhalefet hep zor durumda, Satürn’le kavuşuyor ) temsil ediyor ve kayıplar, krizler, feda etmek, dönüşmekle uğraşıyor. Venüs gençler, meydanlar, eğlence ve sanat mekanları; yasalar ve yöneticilerle zıtlaşıyor, Jüpiter ve Neptün iktidarı temsil ediyor ve kendisiyle çelişen durumlara düşüyor, yasaları çiğniyor. Türkiye için yasama krizlerinden söz edilebilir. Anayasa değişikliği söz konusu olabilir. Gençler itiraz etse bile halk onaylayacaktır.
Kişisel haritalarda 18-24 dereceler arasında gezegen ve noktaları olanlar güçlü bir etki alacak. İsabetli yorum için haritanın bütünü değerlendirilmelidir.