2025 Astrolojisi ve Gezegen Hareketleri
2025 yılının en dikkat çeken özelliği Jenerasyon, sosyal gezegenler ve Ay Düğümlerinin burç değiştiriyor oluşu… Dünya gündeminin bu kadar hızlı ve kökten değiştiği zamanlar enderdir. Bu anlamda 2025 yılı bizi yeniliklere ayak uydurmak konusunda oldukça zorlayacak gibi görünüyor.
İlk önce 12 Ocak’ta 19 aydır Koç-Terazi aksında yer alan ay düğümleri Balık-Başak aksına geçiyor. Koç-Terazi: Savaş-Barış teması, Balık-Başak: Affet-Düzelt temasına evriliyor. Bununla birlikte 29 Mart’ta 9 derece koç burcunda bir güneş tutulması gerçekleşiyor. Ancak Tutulmanın yöneticisi Mars Yengeç burcunda ve balık burcundaki stelyuma üçgen açı yapıyor yani savaşmak yerine yaraları sarmak için çalışabilir. Son birkaç yıldır çok yakın coğrafyamızdaki savaş süreçlerini deneyimledik. Satürn ve Neptün’ün bu yıl Koç burcuna girmesiyle savaş sürecinde farklı bir boyuta geçilecek. Satürn sonuçlandırmakla ilgili, savaşmaktan korkmak, savaşı durdurmak, ateşi durdurmakla ilgili ancak belirsizliğin gezegeni Neptün koç burcunda savaşın çeşitli hile ve aldatmalarla devam edebileceğini gösteriyor. 24 Mayıs’ta Satürn’ün de koç burcuna girmesiyle, Neptün 30 Mart’ta koç burcuna girecek, bu iki gezegen 31 Ağustos’ta Satürn tekrar Balık burcuna girene kadar çok yakın seyredecek ve bizi 20 Şubat 2026’da başlayacak olan 35 yıllık Satürn-Neptün döngüsüne hazırlayacak. Satürn ve Neptün en son 1989 yılında oğlak burcunda kavuşmuştu ve bu süreçte Sovyetler birliğinin dağılmasını deneyimlemiştik. Çünkü oğlak burcu otoriteyle ilgiliydi, Neptün otoriter yapıları dağıttı ve en son oğlak burcundan Plüto çıktı, otoritenin uygulanması evrildi, baskı rejimleri kendini öldürdü, öldürüyor. Koç sürecine bakacak olursak; başlamak, mücadele etmek, savaşmak, insiyatif almak, öncülük etmek gibi özellikleri barındırıyor. Satürn koç burcunda düşük, bu özellikleri kullanmaktan korkabilir. Neptün de bozabilir. Bu iki gezegen koç burcunda pek de hayırlı şeylere işaret etmiyor. Koç burcu iyi çalışamıyor. Dolayısıyla namertçe, gizli kapaklı işler çevirerek hareket edilen bir süreci gösteriyor. Ben ve bencilliğin bozulduğu, istekleri sınırlandırmanın zorlaştığı bir dönem… Satürn koçtayken benlik algısı ve sağlıklı egoyu tesis etmek zorlaşacağından isteklere sınır koymak konusunda bozulmalar olabilir. Ya aşırı talepkar ya da aşırı isteksizlik söz konusu olabilir. Neptün de bozmakla ilgili bir gezegen olduğundan dünyasal anlamda isteklerin cesurca ve mertçe elde edilmesi mümkün olmayacağından sınır ihlalleri gündeme gelecektir. Bu kavuşum dünyasal anlamda liderlik etmek bakımından olumlu bir gösterge değil. Korkak yöneticiler daha saldırgan ve sınırını bilmez bir şekilde hareket edebilirler. Hayatta kalma mücadelesinin vurgulanacağı bir süreç bizi bekliyor. Bazı Uluslararası şirketlerin, ekonomi devlerinin, devletlerin gücünün zayıfladığını hayatta kalma mücadelesi verdiğine tanık olabiliriz. Tam kavuşum 20 Şubat 2026’da olacak. Bu döngünün işaretleri 2025 yılında başlayacak.
9 Haziran’da büyümenin gezegeni Jüpiter yüceldiği Yengeç burcuna giriyor. Jüpiter piyasalar, para, zenginleşmeyle ilgili. Güzel haber şu ki; ekonomik krizin sonlarına doğru nefes aldığımız, kemerleri biraz gevşettiğimiz bir süreç olacak. Ancak Jüpiter geçen yıla damgasını vuran Satürn’le karesini bu yıl da yapacak. Geçen yıl inançlar, uluslararası yasalar, büyük vurgunlar konularını gündeme getiren bu kare, bu yıl güvenlik konularını ortaya çıkarabilir. Vatan, millet, memleket konularını vurgulayan Jüpiter yengeç süreci bencilce sınırsız isteklerle çarpışınca ortaya güvenlik sorunları çıkabilir. Para piyasaları ulusal çapta, iç piyasaya yönelik hareket edebilir, iç kaynaklar değer kazanabilir, suyla ve sıvılarla ilgili kaynaklar değer kazanabilir. Piyasalarda sahte bir şişkinlik yaşanabilir. Aynı zamanda Jüpiter Neptün’le de kare yapacak. Sahte paralar, aşırı para basılması, enflasyonun yükselmesi söz konusu olabilir. Paradan para kazanma yolları açılabilir.
Bu yılın önemli yer değiştiren bir gezegeni de Uranüs… 7 yıldır boğa burcunda seyreden Uranüs 6 Temmuz’da ikizler burcuna geçecek. Uranüs; krizler, kopmalar, uzaklaşmalar, reformlar, yeniliklerle ilgili… İkizler; eğitim-öğretim, haberleşme, iletişim, medya, taşımacılık, ulaşım gibi konuları temsil ediyor. Uranüs döngüsünü 84 yılda tamamlıyor. Yani ikizlere en son 84 yıl önce geçmişti. 2. Dünya Savaşı’nın ortalarına denk geliyordu ve savaşın içerisinde haberleşme, havacılık, ulaşım gibi pek çok alanda teknolojik gelişmeler oldu. Günümüzde ise uzay teknolojileri ve yapay zeka alanındaki gelişmelerin ivme kazanacağı, uzay yolculuklarının gündeme geleceği ön görülebilir. Zaten Plüto kova burcuna girince 0 derece kovadaki Jüpiter-Satürn kavuşumunu tetikledi. Şimdi İkizler burcuna giren Uranüs hava üçgeni ile birlikte büyük tarihsel teknolojik gelişmelerin ivme kazanacağını gösteriyor. Uçan insanlar, insansız araçlar, robotik teknolojiler ve daha hayal edemeyeceğimiz gelişmelere tanık olabiliriz. Havayla ilgili gelişmeler tarih boyunca balonun icadından, ilk uçağın uçuşu, uzaya seyahat gibi çığır açan olaylar hava elementinin vurgulandığı dönemlere denk gelir. Uranüs ve Plütonun ikizler ve kova burçlarında üçgen açı yapması bu ivmeyi hızlandırıyor.
Eğitim-öğretim modellerinin evrileceğini söyleyebiliriz; zaten pandemi süreciyle online eğitim gündeme gelmişti, robot öğretmenler, yapay zekayla yapılan akademik çalışmalar, uzaktan eğitim yaygınlaşacaktır. Plüto kova süreci insanlığın bireyselleşme sürecine daha derin ve yoğun bir etki edecektir. Sosyalleşme ve yalnızlaşma konusu gündeme gelecektir. Kova burcu her ne kadar sosyalleşme ve işbirliği ile ilgili olsa da Satürn ve Uranüs’ün yönetiminde toplumdan kopmayı, inzivaya çekilmeyi, kendini hiçbir gruba ait hissetmemeyi ifade eder. Ortak bir amaç için bir araya gelen bireyler amaç gerçekleştikten sonra dağılır, kopar. Bu anlamda kova burcu insanlığa hizmet etse de en bireysel burçtur. Dolayısıyla günümüzün iletişim modeli gibi, internet ya da uydu kanallarıyla birbirimize temas etmeden bağlantı kuruyoruz ama bağ kurmuyoruz. Neptün Balıktayken, su elementi bağlanmakla ilgilidir, bir nebze de olsa kaynaşabilirken şimdi koç, ikizler ve kova sürecinde bağımsızlık ve yüzeysel ilişkiler insanoğlunun gerçeği haline gelecektir. Tabii döngüler içi içedir, bu döngünün içinde Jüpiter’in yengeçte olduğu süreçte aile bağlarımız güçlenebilir ama büyük planda bireysellik vurgulanacaktır.
2025 yılının sınır ihlallerinin başlangıcını gündeme getireceğini söylemiştik. Dünyasal anlamda tabii ki ülke sınırlanın yeniden çizilmesi demektir. Kişisel olarak ise kendi sınırlarımızı belirlemeyi ve korumayı öğrenmemiz gerekir. Plüto kovaya geçince bazı astrologlar koç, yengeç, terazi ve oğlak burçlarına artık rahat bir nefes alacaklarına dair müjde verdi. Oysa şimdi de Neptün koç burcu seyahatine başlıyorJ Bu demek değildir ki yeni bir felaket süreci başlıyor. Hayatta olduğumuz sürece çeşitli döngülerden geçeriz ancak hiçbir döngü sonsuza kadar sürmez, her kıştan sonra bahar gelir. Geçen yıl çok zor geçmiş olabilir ama bu yıl en güzel yılınız olabilir. Ayrıca birisi için felaket yılı birisi için fırsat yılı olabilir. Örneğin ekonomik krizde iflas eden şirketler kadar zengin olan şirketler de oldu. Doğum haritamız biriciktir. O yüzden genel yorumların isabetli tahmin yapması büyük bir tesadüftür. Hayatı kontrol etmeye çalışmak yerine hayatla birlikte akmaya çalışmak değişen koşullara ayak uydurmak en iyisidir.
Çok genel bir tahminle; haritalarında 0-3 dereceler arasında kova, boğa, aslan ve akrep; 0-2 dereceler arasında ikizler, başak, yay ve balık; 0-3 dereceler arasında koç, yengeç, terazi ve oğlak burçlarında gezegen ve noktaları olanlar hayatlarında dönüm noktası diyebileceğimiz bir sürece girecekler. Plüto 2023’ten beri bizi uyarıyordu, bu dereceleri ziyaret etmişti. Şimdi Uranüs ve Neptün yeni bir yolculuğa başlıyor. Haritamızda bu burçlara düşen gezegenlerimiz varsa özelliklerini çok iyi analiz edip, doğru bir şekilde kullanmayı öğrenmemiz gerekir. Böylece hayatın bize gönderdiği mesajları doğru bir şekilde okuyup doğru cevaplar verebilir, dengeli ve sağlıklı karşılayabiliriz.
23 Temmuz 2006-16 Aralık 2007 (KAD Balık), 25 Ocak 1997-19 Ekim 1998 (KAD Başak), 2 Aralık 1987-23 Mayıs 1989 ( KAD Balık ), 6 Eylül 1978 -12 Ocak 1980 ( KAD Başak ), 25 Nisan 1969-2 Kasım 1970 ( KAD Balık ), 15 Aralık 1959-10 Haziran 1961 (KAD Başak) tarihleri arasında doğanlar gerçek ve hayal, eleştiri ve hoşgörü, suçlama ve affetme, düzeltme ve kabullenme, kontrol etme ve akışta kalma arasındaki dengeyi kurmak zorundalar… Balık-Başak aksı iyileştirmek ve şifalandırmakla ilgilidir. İyileştirebilmek için ( balık ) sorunu iyi analiz etmek ( başak ) gerekir. Akışta kalabilmek için ( balık ), burnunun ucunu görmek ( başak ) gerekir. Bu yıllarda doğanlar hangi detaylara takılıp hangilerini elemeleri gerektiğini iyi anlamalıdır.
7 Nisan 1996-1 Mart 1999 tarihleri arasında doğanlar birinci Satürn döngüsünü yaşıyor. Gençlikten yetişkinliğe geçiliyor. Kendi hayatının sorumluluğunu almayı, neden-sonuç ilişkisini kurmayı, kendini tamamlamayı öğreniyorlar. Evlilik, çocuk, kariyer, aile konularında yeni sorumluluklar olabilir. Sınırlarını belirlemeyi, korumayı öğrenecekler. Satürn koçun dersi isteklerini ifade etmeyi öğrenmektir. Kendinin ne istediğini bulup hedefine adım adım ilerlemektir. Bu kuşak hayatı topluma göre mi kendine göre mi yaşadığını sorgulayacaktır. Bu yüzden bu yaşlarda ani evlilik, boşanma, işten ayrılma, evden ayrılma, aileden kopma, ebeveynlerle sorunlar olabilir.
4 Mart 1967-29 Nisan 1969 tarihleri arasında doğanlar ikinci Satürn döngüsüne giriyor. Yakın bir tarihe kadar yaşlılığın başlangıcı idi ancak günümüz modern insanının orta yaşın başlangıcı… Hayatı gözden geçirme, hesapları kapatma, ne yaşadım, ne yaptım, ne elde ettim, bazıları için yeni sorumluluklar, torun, emeklilik, sağlığına özen gösterme, kişiliğin oturması, pişmanlıklar, eksik kalan içinde ukte kalan şeylerin tamamlanması, son fırsatları yakalama…
8 Ağustos 1941-31 Ağustos 1948, 9 Ağustos 1962-29 Eylül 1968, 17 Ekim 1981-1 Aralık 1988, 30 Aralık 2003-12 Mart 2011 tarihleri arasında doğanlar Uranüs döngüsünü yaşayacak… Çağımızda insan ömrü Uranüs’ün tam devrini tamamlamasıyla değerlendiriliyor. 20-21 yılda bir Uranüs doğum haritamızda bulunduğu yere kare-karşıt-kavuşum yapıyor. Uranüs’ün kendine açıları bireyselliğimizi sorguladığımız zamanlar… İlk karede ergenliğin sonu; toplum, aile ve otoriteyle krizler; kendini ispatlama çabaları… Kendileri gibi olup olmadıkları, özgürlük kavramı, baskılara isyan… Evden, aileden kopuş… Karşıt açı; gençlikte toplumla uyumlu olmaya çalışanlar şimdi aykırı davranışlar sergileyebilir, her türlü sorumluluk fazla gelebilir, ani iş, eş, ev değiştirme gibi radikal kararlar alınabilir. Bu yaş grubu kendi alanlarını belirlemedeki tarzlarını gözden geçirmelidir, işbirliği yapma ve bireyselliğini kaybetmeden toplumla nasıl hareket edebileceğini düşünmelidir. 2. Karede 60’lı yaşlar… Özgür ve bireyselliğini sağlıklı bir şekilde yapılandıranlar keyifli bir emeklilik sürecine geçebilir. Ancak toplum baskısına boyun eğen ve kendini geride tutanlar huysuz, sinirli, gergin bir yaşlılık yaşayabilir. Bazılarında inziva görülebilir. Kavuşum açısı artık kendimiz ve toplumla ilişkimizi düzenleyip tamamlandığımız bir dönem… Bundan sonra eğer önceki aşamaları dengeli bir şekilde atlattıysak yaratıcılığımızı ve deneyimlerimizi topluma ve bizden sonraki kuşaklara aktarabileceğimizi aydınlık birer yaşlı olarak sürdürebiliriz. Gençlere alan açan, gelişmelere izin veren, ayak uydurmaya çalışan… Tabii bu yıl Uranüs 1 derece hareket edecek. Bu döngü yukarıda saydığım tarihlerin ilk yıllarına denk geliyor. 7 yıl içerisinde tüm yıllar sırayla bu etkiyi alacaklar…
22 Kasım 1984-28 Kasım 1998 tarihleri arasında doğanlar Neptün Karesini, 4 Ekim 1942-19 Ekim 1956 tarihleri arasında doğanlar Neptün Karşıtlığını yaşayacaklar… Tabii Neptün bir burçta 14 yıl kalıyor. Bu yıl 2 dereceye kadar ilerleyecek. Yukarıda saydığım tarihlerin ilk yıllarında doğanlar etki alacaklar… Hayatın kendi kontrollerinde olmadığını, plan yapan başka bir güç olduğunu anlayacaklar… Aslında bu kuşak otoriteyle sorun yaşayan, ya tam teslim olan ya da sınır tanımayan bir kuşak… Otoritenin kendileri olmadığını aslında bir otorite olmadığını anlayacaklar… Kendi planlarının bazen suya düştüğünü ve nasıl tekrar ayağa kalkmaları gerektiğini öğrenecekler… Bu transitin Satürn’le birlikte olması kontrol ve kontrolsüzlük temalarının iç içe geçeceğini gösteriyor. Bir konuda ne kadar plan yaparsanız hayal kırıklığı da o kadar büyük olur. Neptün 164-165 yılda tamamlıyor döngüsünü…
5 Kasım 1983-10 Ekim-1995 tarihleri arasında doğanlar, tabii bu süreçler yıllar boyu sürmüyor, tam açı yaptığı tarihlerde yaklaşık 1-3 yıl arasında daha yoğun yaşanıyor, bu yıl, hatta Plüto kovaya ilk kez 2023’te girmişti, 1983-85 doğumlu olanlar etkilerini görmeye başladılar, Uranüs döngüsüyle iç içe geçen bir etki alıyorlar, en güçlü ve en zayıf yönleriyle yüzleşmek zorunda kalacaklar, zayıflıklarını kabul ederek güçlenmeyi öğrenecekler... Bırakma, kaybetme, teslim olma, kendinden başka bir güçle gücünü birleşme konularını düşünmeleri gerekecek…
Aslında 1980-2000 tarihleri arasında doğanlar üç döngüyü iç içe deneyimliyor. Yetişkinlik, olgunluk, bilgelik süreçleri başlamış oluyor.
Dilerim 2025 zorlukların üstesinden kolayca gelebileceğimiz, olan biteni sakince kabulleneceğimiz, umudumuzu kaybetmediğimiz bir yıl olur, sağlıkla ve sevgiyle…