22-24 Eylül Mars Akrep Burcunda Mars-Plüto Karesi ve Mars-Neptün-Uranüs Yod Açısı
22-24 EYLÜL MARS AKREP BURCUNDA MARS-PLÜTO KARESİ VE MARS-NEPTÜN-URANÜS YOD AÇISI
YERİN ALTI ÜSTÜNDEN İYİ OLABİLİR…
ÇÖPÜ DÖKÜN YA DA GERİ DÖNÜŞTÜRÜN!
22 Eylül’de Mars yönetici olduğu Akrep burcuna giriyor ve çok güçlü açı oluşumlarında kritik noktada bulunuyor. En belirgin temalar; stratejik, manipülatif, zorlayıcı, baskıcı, zorbaca, sinsice, gizlice, perde arkasından hareket etmek şeklinde görülebilir. Olumlu tarafıyla; gizlenen konuların su yüzüne çıkması, iyileşme, şifalanma, arınma, temizlenme, yeniden doğuş şeklinde görülebilir.
Dönüşüm süreci insan hayatında doğduğumuz andan itibaren başlayan bir döngüdür. Astrolojide bebekleri Ay temsil eder. Ay en hızlı hareket eden ve değişen gök cismidir. Sürekli değişir. Büyür, küçülür, kaybolur, belirir. Ay günde 12-13 derece hareket eder ve bizim haritamızda 2 saatte bir bir derecemizi tetikler. Yani aslında biz de 2 saatte bir değişen etkiye maruz kalırız ve bazen çok güçlü bir etkide dönüşürüz. Her iki saate bir dönüşme potansiyelimiz vardır. Örneğin sabah çok mutlu, öğlen mutsuz olabiliriz. Demek istediğim yorumlarda sık sık duyduğunuz ‘dönüşüm’ hayatın vazgeçilmez özelliğidir.
Dünyasal boyutta da bu doğrudur. Bazı dönemlerde ise o kadar belirgin hale gelir ki fark etmemek mümkün değildir. İşte 22-27 Eylül de bu dönüşüm sürecinin hızlandığı bir döneme işaret ediyor.
Odak noktasında akrep burcu olduğuna göre görünenin ardına bakmaya çalışmalıyız. Gücümüzün farkında olup başka güçlerle birleştirmeliyiz. Güç savaşlarına girmemeliyiz. Aslında bu süreç, iyi yönetilirse, çok şifalı bir süreç olabilir. Yüzleşmelere, derine inmeye, vazgeçmeye, bırakmaya gönüllü olursak… Kişisel haritalarda 0-4 dereceler arasında boğa, akrep, kova, koç ve ikizler burçlarında gezegen ve noktaları olanlar, hayatlarındaki çöpleri ya geri dönüştürebilir ya da atabilirler. Bunu sembolik olarak artık dar gelen giysileri belki bir gün kilo veririm düşüncesiyle gardropta tutmaktır. Orada sıkışmış bir enerji vardır. Yeniler düzgün durmaz, eskiler gittikçe kullanılamaz hale gelir. Oysa ya terziye verip yenilemek, model değiştirmek ya da ihtiyacı olana vermek bizi rahatlatır.
İkili ilişkiler açısından örnek verirsek; bir insanı kaybetme korkusuyla ya da elde etmek amacıyla gerçek yüzümüzü göstermediğimizde, hep onun hoşlandığı şeyleri yaptığımızda kendi benliğimizi ve gücümüzü ona veririz, kaybederiz. Bu aynı zamanda onun gücünü de almaktır. Oysa ilişkilerde güç dengesi olmalıdır. Güç savaşı değil. Gerçek yüzümüzle önce kendimiz yüzleştiğimizde, diğerini kaybetmeyi göze aldığımızda ilişki daha da güçlenecektir. Dürüst, içten, temiz ve güçlü bir bağ kurulacaktır. Özellikle boğa burcunda gezegen ve noktaları olanlar yüzleşmelere hazırlıkla olmalıdır. Boğa burcu hangi evinizi kesiyorsa, o konularda yeniden doğmak için birşeylerden vazgeçmeniz gerekir. Örneğin 1. Ev; fiziksel sağlık, dış görünüş, hayat yolu, imaj değişikliği sizi bekliyor olabilir. 2. Ev; maddi kaynaklarınız, para… 3. Ev; kardeşlerinizle gücünüzü birleştirebilirsiniz. 4. Ev; aileniz, ebeveynleriniz… Kentsel dönüşüm bugünlerde gündeminize girebilir ama evin yıkımı aslında bir semboldür, ailenizin yapısı değişebilir. 5. Ev; çocuklarınız size cephe alabilir ya da kendi dönüşümlerine tanıklık edebilirsiniz. 6. Ev; çalışanlarınızdan biriyle vedalaşabilir ya da günlük rutininizden çıkmanız gerekebilir. 7. Ev; eş, ortak ve düşmanlarınızla ilişkilerinizi daha da güçlendirme zamanı gelmiş demektir. 8. Ev; ruhsal dönüşümün kapısı buradadır. Maddi krizle birlikte, kredi, nafaka ya da miras konularında gizlenen şeyler açığa çıkabilir. 9. Ev; ilkeleriniz, inançlarınız artık size yük oluyor olabilir. 10. Ev; kariyer değişikliği yapmak ya da otoriteyle ilişkinizi gözden geçirmek mümkündür. 11. Ev; sosyal çevreniz değişebilir. 12. Ev; bilinç dışında sizi en çok zorlayan, önünüzü kesen şeyin ne olduğunu inzivada keşfedebilir, belki de ruhsal hastalıklarınızın sebebini bulabilirsiniz.
Türkiye açısından geniş bir orbla Güneş üzerinden etki alıyoruz. Esas dönüşüm 2027’de Mars-Plüto tam Güneş derecemizi tetiklediğinde olacaktır. Onu da o zaman konuşuruz.









































