5225

Dünya Ölmeme Günü: Rakı İçtiğin Gün Ölemezsin

26 mart Dünya Ölmeme Günü, 1970'lerin sonlarından başlayarak 1985 yılına kadar bir grup şair tarafından kutlanan bir gündü. Rumelihisarı'nda bugün var olmayan Avcılar Lokantası'nda içlerinde Turgut Uyar, Edip Cansever, Cemal Süreya, Tomris Uyar ve Can Yücel'in de bulunduğu bir grup edebiyatçının kendi aralarında rakı muhabbeti eşliğinde kutladığı günün kulaktan kulağa dolaşan hikayesi şöyle:

Turgut Uyar ve Edip Cansever bir gün “sevgilileri” ile birlikte Rumeli Hisarı’ndaki bir meyhanede sohbet ederler.

Rakılar üçüncü dubleye ulaştığı sırada masadaki kadınlardan biri umutsuzluğundan ve acısından bahsetmeye başlar. Bedeninde dolaşan iğnenin kalbine saplanması korkusuyla yaşadığı ölüm korkusunu anlatır masadakilere. Edebiyatçılar konuya  dikkat kesilir ve merakları yavaş yavaş yerini şaşkınlığa bırakır. Kadının vücudunda kalan bir iğne kalbine çok yakın bir yerdedir. Bir süre sonra kalbe saplanacağı ihtimali olan bir iğne. Kadın muhtemelen ölecektir.

Bir şişe rakı ister Turgut Uyar masaya ve tüm şairlerin imzalaması için şişeyi elden ele dolaştırır. Ardından bir geleneği başlatan o cümle gelir: “Bu şişeyi al; gelecek sene bugüne kadar sakla, 26 Mart’ta burada yine buluşup birlikte içeceğiz bu rakıyı. Ertesi gün için bir şey diyemem ama rakı içtiğin gün ölmezsin.”  Gerçekten de ertesi sene Destina Hanım da onlarla beraberdir masada. O gunden sonra bu bir gelenek olur ve her sene ölmemek adına sözleşip ayrılırlar. Üstelik içlerindeki en umutsuz, en üzgün olana da rakı şişesini saklama görevi verilir ki, bir yil daha yaşama nedeni olsun diye.

Bu şekilde gelenekselleşen ve aynı zamanda baharın da en güzel günlerine gelen “Ölmeme Günü” 1985′e kadar her yıl yaşatılır.İlan ettikleri Dünya Ölmeme Günü'ne katılan şairler her sene buluşupdünyanın güzelliklerini konuşurlar. Ta ki, Turgut Uyar 22 Ağustos 1985′te “ölüp” 26 Mart 1986 “Ölmeme Günü” şişesinin boynunu bükük bırakana kadar…