1897

"Sahnedeki Enerjimizi Albüme Yansıttık"

Kolektif İstanbul, sahnelerdeki 10. yılını ‘Pastırma Yazı’ ile kutluyor....

10'uncu yılını kutlayan Kolektif İstanbul, bu ay Ada Müzik'ten çıkan 'Pastırma Yazı' albümüyle dijital platform ve raflarda yerini alacak. Grubun kurucusu Richard Laniepce, 4’üncü albümlerini ve Türkiye'de müzik hayatındaki 10 yılını anlattı

Bu ay dördüncü albümünüz “Pastırma Yazı”piyasaya çıkıyor. Nasıl bir süreçti?

Nasıl bir albüm oldu ?

Kaydederken en çok eğlendiğimiz albüm diyebiliriz ve ayrıca şimdiye kadar aksalıklarla ve gecikmelerle geçirdiğimiz en sancılı kayıt süreci…

Albüme daha önce hiç yapmadığımız bir şeyler kattık. Longalar çaldık, dinleyicimizin en çok talep ettiği “Hamamcı Teyze”yi kaydettik, bir de “Acımadı Yine” adında sözlerini Ceylan Ertem'in yazdığı geleneksek bir Bulgaristan türküsünü ekledik.

Yine yapıları bozduk, mesela  aslında romantik bir Fransız şansonu olması gereken Ete Indien’de (Pastırma Yazı) göbek atılır mı? Albüm tanıtım konserimizde gördük ki, atılıyormuş! Repertuarı  elimizden geldiğince çeşitlendirdik.

Albümün bizim için anlamını en çok pekiştiren şey ise sahnede 10. yılımızı kutluyor olmamız. En çok istediğimiz şey, sahnedeki enerjimizi albüme yansıtmaktı.  Sanırım başardık.  

Aslında Türkiye’ye müziği araştırmak için gelmiştiniz, sonra ne oldu?

Araştırma için sesli ve görüntülü kayıtlar yapmaya başladıktan sonra karşılaştığım müzikal zenginlik beni belgeseller serisi fikrine sürükledi.  Bu süreçte, bu zenginliğin neden bu kadar az belgelenebildiğini öğrenmiş oldum :) Ama bu fikir hala beni en çok heyecanlandıran proje; Burdur kaval ustalarından İMÇ’nin kendi içindeki dünyasına kadar…   

Peki neden Türkiye?

2001 yılında Türkiye'ye geldim ve  diğer hiçbir ülkede görmediğim bir samimiyet  ve sıcaklıkla karşılaştım. Aslında burada yaşamak gibi bir planım hiç olmamıştı. Sadece 3 ay kalacaktım, sonra 6 ay oldu ve sonuç olarak 15 yıldır buradayım! Ben de her İstanbullu gibi artık güneye yerleşmek istiyorum :) Yani geri dönmek gibi bir niyetim yok

Gaydayı tercih etmenizin özel bir sebebi var mı?

Dünyanın en büyük Keltik festivaline ev sahipliği yapan bir kentte, doğduğunuz anda ilk duyduğunuz sesin gayda olduğu Lorient’te dünyaya gelmiş olmam. Çünkü iki seçeneğiniz vardır; ya gaydadan nefret edersiniz ya da ona  tutulursunuz!

Peki, gelelim Kolektif İstanbul’a… Nasıl oldu?

Türkiye'deki ilk 5 yılım müziği ve dolayısıyla müzisyenleri takip etmekle geçti. İnanılmaz müzisyenlerle tanışmıştım ve hepsini kaydetmek istiyordum. Kolektif ve ilk albümümüz Balkanatolia, işte bu fikirden doğdu. Tam 21 müzisyenin dahil olduğu bu kolektif, daha sonra 6 kişilik bir müzik grubuna yani Kolektif İstanbul'a dönüştü. Grubun diğer üyeleri; Aslı Doğan, Batuhan Büyükdoğan, Ertan Şahin, Tamer ve Talat Karaoğlu kardeşler. Hayat ve tesadüfler hepimiz gibi bizi de biraraya getirdi aslında. Kısacası doğal bir sentez var ortada; yazılı, çizili bir ürün ya da bir proje değil...

Seyirciyle çok yakın bir ilişkiniz var, bunu neye bağlıyorsunuz?

Seyirciden geri dönüş almayan bir Kolektif’in eksik olacağının bilinciyle sahnede olmak!  Bizim besin kaynağımız seyirci ve onlar mutlu olmazsa çaldığımız her notanın anlamını yitireceğini biliyoruz.6 kişi için 3 buçuk saat büyük bir coşkuyla da çaldık, binlerce insanla aynı anda zıpladık da! Çünkü bir Kolektif konserinde dans etmek için şarkıları bilmenize gerek yok, orada olmanız yeterli! Bu da bizim için Dünyanın neresinde olursak önemli bir avantaj.

Bundan sonrası için hedefleriniz ne?

10 yıldır sürdürdüğümüz yolculuğa devam etmek! Farklı coğrafyalara gitmeye, yeni insanlarla, yeni şarkılarla tanışmaya ve birlikte dans etmeye  devam etmek…

Kendi ilgi alanında yollara düşmek, bir şeyler üretmek, insanlarla tanışmak isteyenlere ne tavsiye edersiniz?

Yola çıktığımızda biz herhangi bir yerde herhangi bir zamanda, herhangi birilerinin dinleyip dahil olabilecekleri bir müzik yapmak istiyorduk ve bunu başardık. Hiç beklemesinler! Ertelenen yolculuklar asla gerçekleşmez ki,  20 yıl öncesine göre yolda olmak daha zordu ama şimdi bu anlamda her şeyin çok daha kolay…