Sagalassos’u İzlemek
Sagalassos’u İzlemek
Fotoğraf sanatçısı Murat Germen’in çekimlerini yaptığı Sagalossos’u İzlemek adlı sergi, 19 Temmuz - 27 Ağustos 2022 arasında Bozlu Art Project Mongeri Binası’nda görülebilir.
Sergi Akdeniz’in en iyi korunmuş antik kentlerinden biri olan Sagalassos’un tanınırlığını arttırmayı ve arkeolojik kazı çalışmalarına maddi kaynak yaratmayı amaçlıyor. Burdur’da bulunan Sagalassos, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alıyor.
Çalışmalarını kent, mimarlık ve çevre odağında sürdüren şehir plancısı, akademisyen ve sanatçı Murat Germen’in 2019 yılındaki serginin ardından Sagalassos’u yeniden yorumladığı fotoğraflar, izleyiciyi zaman, mekân, insan ve mimarlık kavramları üzerine düşündürmeyi amaçlıyor. Bozlu Art Project ve Sagalassos Vakfı iş birliğiyle gerçekleşen projenin fotoğrafları sergi açılmadan 2 hafta önce çekilmiş.
Murat Germen Sagalassos’la ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor: “Kentin yol üzerinde inşa edilmiş olmayıp son varış yeri olarak düşünülmesi, Anadolu’da görece alçak irtifalarda inşa edilmiş diğer pek çok antik kentin tersine, yüksek bir irtifada konumlandırılmış olması daha korunaklı bir hale getirmiş. Bu sayede Sagalassos halkı kendilerini saldırılara daha kapalı tutabilmişken, diğer yandan, kent tümüyle terk edildikten ve zamanın ziyankar izleri oluşmaya başladıktan sonra ören yeri olarak zamanımıza kadar korunmuş halde kalabilmiş.
Bu çalışmayı yaparken beni en çok heyecanlandıran konulardan bir tanesi suyun bolluğu oldu. Değerli Waelkens’ten* bir alıntı bu mevcut çokluğu geçmişe bağlayacak: “Sagalassos’un konumunun bir diğer avantajı da yakın çevresinde pınarların bol oluşudur. Çok sayıda pınar ve aldığı bol yağışla birlikte eriyen karlar, bu dağ sırasının geçirimli kireçtaşının içlerine sızar. Antik kent ve Ağlasun Vadisi seviyesinde içeri sızan bu su, suya dayanıklı kalın kil birikintilerine ulaşır ve böylece düzinelerce pınar oluşturur.” Hayatımda en üstüne titrediğim olgu ve kavramlardan bir tanesi olan su üzerine çeşitli sergi çalışmaları gerçekleştirdim. Ağlasun’a bereketli sulak toprakların insanlara bahşettiklerini ve Sagalassos’ta su perileri için inşa edilen “nymphaeum” adlı ve dağlardan gelen taze suyu insanlara dağıtan anıt çeşmeleri görünce ikisi arasında bağ kurmak ve kutsal bulduğum suya minnet selamı vermek kaçınılmaz oldu. Görsel gönderme yapılan diğer bir boyut ise yerleşimin topografyaya uygun bir şekilde tasarlanması ve mimarinin asal formların gözetilmesiyle oluşan inceliği idi.
Zirve ve yamaçlardaki karlarla su pınarlarına ev sahipliği yapan yüce dağlar ise Sagalassos’u biricik yapan diğer bir boyut. Haşmetlerini, aynen aktarmaya güçleri yetmese de fotoğraflarda tasvir etmek elzemdi. Yukarılarda olmakla kendini zaten korumaya almış kent, arkasını azametli dağlara dayayarak sırtı pek bir şekilde yemyeşil Ağlasun Vadisi’ne bakıyor, bu büyüleyici manzaranın en güzel algılandığı yer ise elbette amfitiyatro. Bu tiyatronun en tepesinde durduğunuzda, “Kim bilir burada neler oldu bitti, en ilgi gören gösteriler hangileri idi, en arka sıralarda oturanlar oyunu mu yoksa manzarayı mı izliyorlardı?” diye sormadan, hayal etmeden olmuyor.
Sagalassos Vakfı, Bozlu Art Project ve Murat Germen iş birliğiyle gerçekleşen proje kapsamında elde edilecek tüm gelir, Sagalassos Kazı Başkanlığı’na aktarılacak.
*Waelkens: Belçika’daki Leuven Katolik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sagalassos kazılarının efsane ismi Prof. Marc Waelkens.
Sagalassos Hakkında
Burdur Ağlasun ilçesi sınırlarında bulunan Sagalassos 12.000 yıl öncesine uzanan yerleşim izlerine sahip. Antik kent 1706 yılında Fransız gezgin Paul Lucas’ın tarafından fark edilir ve Batı literatüründe ismi geçmeye başlar. Toros Dağları’nın sarp yamaçlarında kurulduğu için en iyi korunmuş antik kentlerden biri olan Sagalassos, en parlak dönemini Roma İmparatoru Hadrian zamanında yaşar. Bu dönemde Pisidya’nın en önemli şehri olma unvanını alır. Hadrian’ın dokunuşuyla şehrin en önemli anıtları ve sanatsal değerleri inşa edilmeye başlanır. Bu yükseliş dönemi. MS 7. Yüzyıla kadar devam eder ve sonrasında yaşanan deprem ve veba salgınları nedeniyle şehir düşüşe geçer. 13. yüzyıla kadar yaşam izleri görülen şehir, bu tarihten sonra ovaya, günümüzde ilçe merkezi olan Ağlasun’a kayar.
Sagalassos’ta 1990 yılından bu yana, Belçika’nın Leuven Üniversitesi liderliğinde yapılan kazılarda birçok önemli arkeolojik eser keşfedilmiştir. Bu eserler Burdur Arkeoloji Müzesi’nin envanterinde bulunmaktadır. Sagalassos 2009’da UNESCO Dünya Geçici Miras Listesi’ne girmiştir.
Murat Germen
1983-1987 yılları arasında İTÜ Şehir Planlama Bölümü’nde okudu. Fullbright Bursu ile gittiği Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) mimarlık yüksek lisans derecesini, Amerikan Mimarlar Birliği (AIA) Altın Madalyası ile aldı. Fotoğrafı bir ifade/araştırma aracı olarak kullanan Murat Germen, kentleşme ve mutenalaştırmanın etkileri, katılımcı vatandaşlık ve kent halkları, yerel kültürlerin belgesel sürdürülebilirliği, insanın doğada neden olduğu tahribat gibi konulara odaklanmaktadır. Skira (İtalya) ve MASA’dan (Türkiye) olmak üzere 2 monografik kitabı yayınlandı. Türkiye, Amerika, İtalya, Almanya, İngiltere, Meksika, Portekiz, Özbekistan, Yunanistan, Japonya, Rusya, Polonya, İran, Hindistan, Fransa, Kanada, Bahreyn, Kore, Dubai, Çin, İsveç, İsviçre ve Mısır’da 100’den fazla kişisel ve karma sergiye katıldı.
Sagalassos’u İzlemek
19 Temmuz-27 Ağustos 2022
Salı – Cumartesi 10:00-17:30
Bozlu Art Project Mongeri Binası
19 Mayıs Mah. Şevket Bey Sok. Mongeri Binası No.5 Şişli – İstanbul
0212 233 72 33