3448

Çanakkale Şehitliği - Truva

18 Mart Çanakkale Zaferi kutlu olsun. şehit ve gazilerimizi minnet ve saygıyla anıyorum….

Bu hafta sonunun özel bir önemi var. “18 Mart Çanakkale Zaferi kutlu olsun. Şehit ve Gazilerimizi minnet ve saygıyla anıyorum”. Anlam ve önemi büyük olan Çanakkale’yi 9 yaşımdaki kızım Derin’in görerek, hissederek anlamasını istedik…

Çanakkale’ye iki türlü ulaşım var. İsterseniz Tekirdağ yönünden giderek Eceabat’tan tekne ile geçebilirsiniz. İsterseniz Bursa yolundan Çanakkale istikametinden gidebilirsiniz. Biz ikinci yolu seçerek gittik. Yaklaşık 6 saat süren araba yolculuğundan sonra Çanakkale merkeze vardık. Çanakkale’yi tam anlamıyla tanımak için ilk olarak Kordon’da boğaz manzarası eşliğinde bir yürüyüş yaparak bir şeyler yedik. Burada şehrin tam kalbindeyken aynı zamanda Truva filmi için yapılan temsili tahta atın ve şehrin maketini de görebilirsiniz.

Çanakkale Deniz Müzesi gezilecek yerlerden biri. Aslında bir deniz müzesi olanÇanakkale Savaşı’nda kullanılan birçok silahın da sergilendiği bir yer. Müzede ayrıca Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan ve Çanakkale Savaşı’nda da kullanılan Nusrat Mayın Gemisi’nin birebir boyutta maketi bulunmakta. Müze içinde bulunan denizaltı ve gemiyi de gezebiliyorsunuz.

Gelibolu yarımadasına Çanakkale feribot iskelesi önünden kalkan feribot ile geçerek gezimize başladık. Burada bir tarih yatıyor. Çanakkale Şehitliği… Şehitliğin tasarımı, Doğan Erginbaş, İsmail Utkular ve Feridun Kip’e ait. Şehitliğin temeli 17 Nisan 1954 tarihinde atılmış ve ancak 21 Ağustos 1960 günü açılmıştır. O dönemlerde maddi imkansızlıklar nedeni ile yapımı birkaç kez durdurulan Şehitlik, Milliyet gazetesi tarafından düzenlenen bağış kampanyası sonucunda tamamlanmış.

İlk durağımız Soğanlıdere Vadisi oldu. Burası askerler için konaklama, tedavi görme ve toplanma merkezi. Soğanlıdere Şehitliği burada bulunuyor.

Ardından Morto koyu. Burası çıkarma sırasında İngiliz zırhlısı Goliath’ın battığı yer  ve Çanakkale Şehitliği Anıtı burada bulunuyor. Anıt dört kolon üzerine kurulmuş ve karşıdan bakınca Mehmetçiğin M harfi şeklinde gözüküyor. Anıtın tavanında mozaikten Türk bayrağı resmi var. Şehitlikte binlerce şehidin ismi mermerlere yazılı. Yaklaşık 15.000 şehit listesinden ancak 500 erbaş ve 100 subayın mezar taşları yaptırılmış.

57. Alay Şehitliği Çanakkale’de gezilecek yerlerin en başında geliyor. Bu şehitlik Türk Milleti için çok önemli. Çünkü 57. Alay, Çanakkale Savaşı’nda düşmanı Conkbayır’ında yenen Mustafa Kemal’in önderliğindeki alay. 57. Alay şehitliğinin 1868’in ismi burada yer alıyor.

Seddülbahir savaşın en sert geçtiği yer. Çıkarma sırasında bomba düşmeyen tek bir metrekare olmadığı söylenir. Diğer uğranacak yerlerden Tekke koyu diğer bir çarpışmanın en şiddetli geçtiği yerlerden birisi. Aynı zamanda son kalan İngiliz askerlerinin de sandalla kaçtığı yer olarak bilinir.

Görmemenize imkan olmayan şanlı bir şekilde tepede duran ünlü “Dur Yolcu Anıtı”. Bir devrin battığı yer, Değirmen Burnu Tabyası’nın arkasındaki bu tepe bir tarihin yazılışı, bastığımız her karış toprakta yatan binlerce hikayenin yazıldığı yer.

Görülecek önemli yerlerden biri de Kilitbahir Kalesi. Yine Fatih Sultan Mehmet tarafından Çimenlik Kalesi’nin tam karşı kıyısına inşa ettirilmiş olan bu kale, 2 kez restorasyon görmüş ve bugünlere kadar sağlam bir şekilde gelebilmiş. Kalenin tarihimizde çok önemli bir yere sahip olmasının bir nedeni de Çanakkale Savaşları’nda çok önemli bir mevzi görevi görmesi.

Şehitlikler içindeki en sakin, temiz ve bakımlı koy olan Anzak koyu. Anzak askerlerinin ikmal bölgesi olan 650 metrelik sahil şeridi. Bugün burası mezarları ile dünyanın bir ucundan kalkıp savaşmaya gelen ve vatanlarına dönemeyen Avustralyalı askerlere ev sahipliği yapıyor. Her yıl 25 Nisan'da Türklerin ve dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerin katılımıyla ANZAK GÜNÜ kutlanmakta.

Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.

Mustafa Kemal ATATÜRK 1934

Arıburnu, Gelibolu’nun denize uzanan en uç noktası. Düz tepe, Mustafa Kemal’in “cephaneniz yoksa, süngünüz var” sözlerini sarf ettiği ve büyük direnişin görüldüğü tepe.

Conkbayırı, savaşın dönüm noktası. Mustafa Kemal’in gazi olması, bir milletin yeniden ayağa kalkışı. "Dur Yolcu! Bilmeden gelip bastığın bu toprak, bir devrin battığı yerdir.’’ Sözlerinin söylendiği ünlü yer…

Bakkal Salim Müzesi savaştan kalanları toplayıp bakkalında sergileyen Salim Bey’e, zamanla çevre halktan sürekli bir eser getirilmesi ile büyüyen koleksiyonun müzeye dönüşmesiyle oluşmuş.

Şehitlerimizi anıp, milli duygularımızın kabardığı bu yerleri gezdikten sonra akşam Çanakkale’nin meşhur otları, peynir helvası yemek uğruna Eceabat’tan gece son vapurunu da kaçırarak bir pansiyonda konakladığımız, yabancı turistlerin de rağbet ettiği ufak bir restoranda sıcak bir ortamda yemeğimizi yedik. Çanakkale’de genellikle Ege mutfağı etkileri ağırlıkta. Dolayısıyla otlar, patlıcan ve pırasa çok kullanılıyor. Ayrıca sütlü çorba, düğün çorbası ve balık çorbası da denenmesi gereken meşhur çorbalarından. Burada asma yaprağında sardalya, ahlat turşusu, şaraşura, patlıcan görce, domates reçeli ve Bozcaada şaraplarını da tatmanız mümkün.

İkinci gün gezilecek yerler listemizde yer alan Truva Antik Kenti’ne nasıl gideriz diye sorduğumuz bir vatandaş; “Oraya boşuna gitmeyin her yer dağ taş, bir tek görülecek at var, o da burada var” demesi tarihe bakış açımızın asırlar önce Osmanlı padişahlarının “bizde çok var bu taşlardan alın götürün” diyerek verdikleri tarihi eserlerinden beri pek değişmediğini üzülerek görmemize sebep oldu.

Biz moralimiz bozmadan gezimize devam ettik. Truva  Çanakkale’ye 32 km. uzaklıkta. Girişi 20TL. olan bir açık hava müzesi. Truva, dünyanın en meşhur antik kentlerinden birisi. M.Ö. 3000’li yıllarda ilk yerleşimin yapıldığı düşünülen şehir bugün Dünya Miras Listesi’nde yer alabilmiş ender yerlerden birisidir.

Homeros, İlyada Destanı ile Truva'yı ölümsüzleştirmiştir. Filmlere konu olan hikayesi şöyle;

Truva Kralı Priamos'un oğlu Paris, Afrodit'in kendisine vaad ettiği Helena'yı almak ister. Afrodit'in tavsiyesi üzerine gemiye binip, Amyklai'ye gelir. Burada Menelaos'un Sarayına kabul edilir. Fakat Menelaos'un sarayda olmaması üzerine, Helena kocasının yerine konukları karşılar. Bu ilk görüşmede Helena Paris'e aşık olur ve kendi rızası ile Paris'in yanında yer alarak Truva'ya kaçar. Karısının zorla kaçırıldığını düşünen Menelaos ve ordusu, Helena'yı tekrar geri alma uğruna 10 yıl boyunca Truvalılarla savaşır. Sonuç elde edilememesi üzerine Truva Kalesini ancak bir savaş hilesi ile alabileceklerini düşünür ve savaşı artık bırakıp, evlerine dönecekleri izlenimi yaratırlar. Bunun üzerine Spartalılar, büyük bir "Tahta At" yaparak, Truvalılara hediye olarak sunarlar. Zafer sarhoşu Truvalılar hediyeyi kabul ederek kutlamalara başlarlar. Gece herkes uyuduğunda, tahta ata gizlenen Spartalı askerler atın içinden çıkarak, kaleyi ele geçirirler.

Truva tarihi alanındaki kazılarda 9 şehri, çeşitli şehir duvarı kalıntıları, tipik ev temelleri, bir tapınak ve tiyatro ortaya çıkmış. Truva'da kazılarla ortaya çıkarılmış basamaklarla inilen adak kuyusu, Athena Mabet yeri, II. Truva'nın meşhur rampalı kapısı, dini alan, kurban kesme yeri, Helenistik devirden kalma sunak yeri, Roma hamam kalıntısı, taş köprü, sunak yeri, at nalı biçimli tiyatro, mermer kitabeler, sütunlar ve mimari parçalar dikkat çekiyor. Sembolik ahşap Truva Atı da buradadır.

Bir gezimiz daha sonlandı. “Gezmek insanı alçakgönüllü yapar. Dünyada aslında ne kadar da küçük bir yer kapladığımızı görmüş oluruz.”… Gustave Flaubert