658

Çizmenin Topuğu: Puglia

Artık sona doğru geliyoruz.

Güney İtalya’nın Adriyatik kıyılarında birçok şehir ve bölgeye göre daha sakin sessiz konumlanan Puglia Bölgesi  tarih, sanat ve doğa birbiri ile iç içe yaşıyor.

Puglia Bölgesi kendine özgü avantajlara, güzelliklere sahip olan birçok şehre ev sahipliği yapıyor. Üstelik İtalyan mutfağı ve şarap çeşitlerinin lezzetine en çok şahit olabileceğiniz yerler arasında.

Adriyatik Denizi’ne kıyısı olan küçük, tarihi ve sevimli bir şehir Bari. Aynı zamanda Puglia Bölgesi’nin başkenti. Gelişmişliği, genç nüfusunun yoğunluğu, yemeklerinin unu ve turizm potansiyeli ile de dikkat çekmekte.

Kentin en ilgi çekici noktası labirente benzeyen merkez bölge. İşlek limanı ise Bari’ye ayrı bir değer katıyor.

Bari gezilecek yerler arasında başı çeken turistik cazibe noktaları ise

Hristiyanlar için büyük önemi olan Aziz Nikola Bazilikası,

Kökleri 14. yüzyıla uzanan Mercantile Meydanı,

Roma ve Doğu Roma arkeolojisine yoğunlaşan Succorpo Della Cattedrale Bari Katedrali,

13. yüzyılda yaptırılan Svevo Kalesi,

Tunç Çağı’na kadar uzanan sırlarıyla Egnazia Antik Kenti.

Adriyatik denizine kıyısı olan Monopoli, Puglia bölgesindeki ortaçağ kökenli eski bir kasaba. Denizin  mavisi bölgeye öylesine  hakim ki, her sokak arasından karşınıza çıkıyor. Eski ve yeni  iki tane limanı var.

Monopoli’de görülecek yerler arasındaki Charles V.kalesi, 19.yy'ın ilk yarısından 1969’a kadar hapishane olarak kullanılmış. Günümüze kadar restorasyonlarla genişletilmiş ve şuanda ise kültürel etkinliklerin düzenlendiği ve sanat galerilerinin olduğu merkez olarak kullanılmakta.

Katedral Bazilikası (18. yüzyıl) Kasabanın meydanında. Oturma yerlerinin konumlanışı, çarmıha gerilen İsa heykeli ile Katolik kilisesi özelliklerini barındırırken , süslü renkli  vitrayları ile Barok mimari tarzında inşa edilen bir kathedral.

Puglia’nın da kendine özgü yemekleri ve tatlıları var. Bunlardan en önemlisi “Orecchiette alla cime di rapa“, yani aslında taze şalgamın yaprakları kullanılarak yapılan bir sosla Puglia’ya özel “Orecchiette” makarnasının birleşimi.

Orecchiette. Türkçesi “kulakçık”. Tipi makarnaya benzese de ondan biraz daha “al dente”. Sokaklarda yaşlı teyzeler mutfaktan dar sokaklarına açılan kapı önlerinde taze taze Orecchiette yapıp satıyor.

Bir de yine buranın spesiyallerinden Taralli diye bir atıştırmalık gevrek var ki buranın Beypazarı kurusu diyebiliriz. Bol yağlı ve aromalı bu minik halkalar donuş yolumuzda hayat kurtarıcısı oldu.

Şanlıurfa’nın Harran ilçesiyle kardeş şehir ilan edilen Yedi Cücelerin ve Hobitlerinkiyle yarışır tatlılıkta evleriyle Alberobello, UNESCO ’nun dünya mirası listesinde. Adeta açık hava müzesi ve gördüğünüz dükkanlar, evler, eczaneler, kafeler yani tüm kasaba aynı mimari ile beyazlar içinde inşa edilmiş. Koni şeklinde gri çatıları ile yığma taştan inşa edilen bu beyaz evlerin isimleri Trullo. 4-5 tane trullo’nun grup olarak inşa edilmesiyle oluşan Trulli’ler kalabalık olmayan bir  ailenin ihtiyacına cevap vermekte ve günümüzde de kullanılmaktalat.  Bir çok evin çatısında  aile veya etnik semboller var. Her bir çatının üzerinde görebileceğiniz semboller batıl inançlara göre o evde yaşayanları koruyormuş.

Çatıların koni şeklinde olmasının sebebi ise; 13’üncü yüzyılın sonlarında kralın izinsiz yerleşim kurmayı yasaklamış olması ve yeni yerleşim yerlerine  yüksek vergi ödeme kuralını getirmesiymiş. Vergi memurları geldiğinde yığma taş evlerin çatısı kolayca yıkılabileceğinden evler bu şekilde inşa edilmiş. Vergi memuru geldiği zaman içten oluşturulan düzenekle çatının tepesine tutturulan ip çekilir ve çatı kolayca yıkılabilmeymiş. Zira ortada sadece dört duvar kalınca vergi vermekten kurtuluyorlarmış. Alberobello’nun dükü Girolamo, vergi ödememek için halka Trulli şeklinde evler yapmaları şartını koymuş ve halkta bu sayede yıllarca vergi ödemeden yaşamış. Alberobello’nun, İtalyanca’da “güzel ağaç” anlamına geldiğini söylemeden geçmeyelim.

İtalya’nin tamamını toparlamak istediğim icin 2011 yılında yaptığım Cote D’Azur-italyan&Fransiz Riverasi gezisinin içinde anlattığım Milan, Como Gölü, Genova ve Portofino gezi yazılarını okuyabileceğiniz link www.onbitv.com adresindeki https://l24.im/WYIi‘dir.

Böylelikle tüm İtalya tamamlandı.

Kuzeyinden güneyine, adalarından deniz kıyılarına dört bir yanı cennet. İtalya tatilmizden anlayacağınız şekilde, ailece bolca yürüdük hatta kızım “anne bugün az yürümüşüz sadece 17 bin atmışız” dediği sokakları karış karış gezdik, girip, çıkmadığımız müze, kilise bırakmadık, ara yollarda kaybolduk, sıcaktan kavrulduk, saatlerce kuyruklar bekledik, bol bol sıvı tükettik, çok fazla yemek yedik ve İtalya’ya ve İtalyanlara tekrar hayran kaldık.

İtalya’ya ne kadar çok gitmiş olsak da yine de bir şekilde kan çekiyor, bünye istiyor. Zaten her bölgesinde ayrı ayrı güzellikleri olan İtalya’da yapılacak şeyler, görülecek yerler ve tadılacak yeni tatlar da öyle kolay kolay tükenmiyor. Biz en kuzeyden Venedik’ten, en güneyi Puglia Bölgesini onaltı günde tamamlayıp, 2023 seyahat açılışını ve senede bir kez olan yurtdışı kapanışını da böylece yapmış olduk.

23 Haziran başladığımız İtalya gezimizi 9 Temmuz’da onaltı günde tamamladik. İtalya’ya Venedik’ten başladık. Topuğunda Brindisi’de bitirdik. Dönüş yolunu Brindis'inde gemiye akşam 22:00’da bindik ve sabah 07:00’de Yunanistan’a Igoumenitsa indik.

Gemi sürpriz oldu bizi şaşırttı. Yenikapi gibi bir feribot beklerken sekiz katli, yuruyen merdivenli, gece canlı müzikli, barları, restaurantları, yüzme havuzları olan bir gemi görünce şaşırdık. Gerçi gece uyuyarak geçti. Pek geminin keyfini çıkaramadık. Ancak sabah tam bir kaos icine düştük. Herkes arabasını bulmaya çalışıyordu. Her arabasını birakan sadece arabasının olduğu tek bir güverte sanıp kaçıncı kat, kaçıncı güverte, numara hiçbirseye bakmamış. Tabii biz de... Meğer arabalar icin dört kat, altı güverte varmış. Yolcular arabalarınıziın başına anonslar bir yandan yapolırken güvertelere girmeye, çıkmaya çalışan arabalarını bulmaya ugraşan insanlar ile kaos oluştu. Bulamadikça insanlar paniklemeye başladiı. Biz de bu arada o güverte, bu güverte girip çıkıyor, tabii arabayı bulamıyoruz. Baktık olacak gibi değil. Geriye sayarak adım adım hatırlamaya çalısarak sonunda bulduk. İlk baktığımızla alakasız yerde ön gÜvertede en alt kattaymış. Bunu da öğrenmiş olduk.

Yunanistan’ı Türkiye’ye dönüş yolu için bu sefer sadece kullandık. Yolda da arada Halkidike’ye uğrasak mı?, Kavala’dan kurabiye alsak mı? desek de engel olduk birbirimize. Artık evimize varmanın zamanı. Ama yine de Yunanistan gezeceklere rehber olması adına 2019 yılında yaptığımız bir uçtan bir uca Yunanistan gezi rotamızı www.onbitv.com’da Komşu Kapısı Yunanistan linkinde bulabilirsiniz.

Yani, Yola pozitif çıkın, pozitif dönün.

Canınızı sıkmak istiyorsanız her adımda onlarca gerekçe bulabilirsiniz. Yine aynı şekilde keyif almak istediğinizde de güzelliklerin her türlüsüyle fazlasıyla karşılaşabilirsiniz. Bir başka gezide görüşmek üzere. Sağlık vesevgiyle kalın.