Her Şey Yolunda
Dişçimi aradım, "gelmem lazım".
"Ben işi bıraktım"
"Nasıl, ne yapıyorsun?"
"Hiç".
Hiç. Hiç .
Kulaklarımda hiç kelimesi yankılanırken etrafımdaki dünya yıkılıyor gibi geldi.
Biri biraktığım yerde değildi.
Birden bütün güvenlik duygum sıfırlandı. Hemen kendimi Nero'ya attım ohh kahve yapan çocuklar aynıydı, az sonra tanıdık yüzler geldi, ufak ufak toparlanmaya başladım. Kahvemi içip gazetelerimi okudum, rutin beni kendime getirdi. Oradan D&R'a geçtim, tanıdığım güvenlikçi kapıdaydı, tamamdır güvendeyim.
İan Kershaw'in tuğla kalınlığında Hitler biyografisi de yerindeydi, hala satamamışlardı.
Yaşasın! Her şey bıraktığım gibiydi.
Sanırım küçük bir kasabada büyüdüğüm için, aynı yerlerde, aynı insanları, aynı rutin içinde görmek kendimi güvende hissetmemi sağlıyor.
Tanıdık sokaklarda, tanıdık yüzleri görünce benim için billboardlarda, "hersey yolunda" yazıyor.
Yazının altında gülümseyen yüzüm var.
Her şey yolunda...
Her şey yolunda!