2378

Nigar'ın 48. Günü

Hamza bir yandan acilde acı içinde kıvranan annesinin elini tutarken bir yandan da haykırıyordu.

HAMZA- Doktor! Bir tane doktor yok mu ulan!

Münevver oğlunun elini sıktı.

MÜNEVVER- Oğlum, sakin ol.

HAMZA- Tamam anne sakinim tamam. Doktor! Neredesiniz lan!Bir asistan ve görevli koşarak geldi. 

GÖREVLİ- Beyefendi sakin olun. 

HAMZA- Ne sakin olacağım lan! Hiç biriniz yoksunuz ortada! 

Asistan Münevver’in tansiyonunu ölçmeye başladı. 

ASİSTAN- Nereniz ağrıyor?Münevver böğrünü gösterdi. 

MÜNEVVER- Şuradan çıkıyor bütün ağrı oğlum. 

ASİSTAN- Bir bakalım. Burası mı? 

Kadın acıyla kıvrandı. 

MÜNEVVER- Evet. 

ASİSTAN- Hemşire hanım! 

Görevli ve Hamza pis pis bakışırlarken hemşire elinde malzemelerle geldi. 

 -o- 

Cem yan koltukta hiç konuşmadan oturan Lale’ye baktı. 

CEM- Derslerin nasıl? 

LALE- Anlamadım? 

CEM- Yani diyorum ki takıldığın bir ders falan varsa yardım ederim. 

LALE- Yok sağol. Şuradan döneceğiz. 

CEM- (gülümseyerek) Biliyorum. 

LALE- Pardon. 

CEM- İnmek için acele ediyorsun değil mi? Biri görürse diye endişeleniyorsun ama niye? 

Lale dönüp Cem’e baktı hayretle. 

LALE-Sen endişe etmiyor musun? Ya abim duyarsa?

CEM-Neyi? Seni eve bıraktığımı mı? Duyarsa duysun. Bunda ne var ki? Yolda gördüm aldım seni. 

LALE- Yolda gördün? 

Lale gülmesini tutamadı. 

CEM- Ne gülüyorsun? Tamam ben de istemem Sinan’ın bu konuda laf etmesini doğrusu. Uğraşamam onunla. Hani gidip bir yerlerde çay falan içsek neyse? Ya da sinemaya falan gitsek değil mi? Ama eve bıraktım diye laf ederse… 

Kız kahkahalarla gülmeye başladı.

CEM- İlk defa güldüğünü görüyorum ve sana çok yakışıyor.

Lale utandı ve sustu.

CEM- Lale, bak ne diyeceğim eğer sen de istersen bazen…

Lale korkuyla sözünü kesti.

LALE- Cem ben şurada ineyem mi lütfen? 

Cem arabayı kenara çekti.

LALE- Çok teşekkür ederim.

CEM- Dur inmeden numaramı yaz lütfen. Hani okuldan eve yürümek istemiyorum dersen…

Lale gülümsedi. Cem’in söylediği numarayı defterin arka sayfasına yazdı ve Cem’e bakmadan indi. 

 -o-

Hemşire kanı alıp giderken asistan yanında Ferit’le acile doğru yürüyordu.

ASİSTAN- Hocam ön teşhise göre böbrek. Bir de hasta yakını saldırgan.

FERİT- Nasıl yani? Konuşarak Hamza’nın olduğu bölüme geldiler. Ferit perdeyi açtığında Hamza ile burun buruna geldi. Kısa bir sessizlik oldu. Ferit asistanına döndü.

FERİT- Anladım. Nasılsın Hamza? Hiç değişmemişsin.

Hamza anlamaya çalışırken Münevver Ferit’i gördüğü için çok mutlu olmuştu.

MÜNEVVER- Ferit oğlum? Allahıma çok şükür, tanıdık bir doktor.

Ferit gülümseyerek Münevver’in elini sıktı.

FERİT-Ne oldu Münevver teyze neyin var?

MÜNEVVER- Bilmiyorum oğlum, bu ağrı nefes aldırmıyor bana.

FERİT- Şimdi bakarız.

Ferit muayeneye hazırlanırken Hamza sessizce dışarı çıktı.

ARKASI YARIN.....

Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.