2574

Nigar'ın 49. Günü

Nigar eve geldiğinde kafası karmakarışıktı. İçeri girdiğinde masanın hazırlanmış olduğunu gördü. Leyla gülümseyerek bakıyordu.

NİGAR- Annem?

LEYLA- Hoş geldin kızım.

NİGAR- Yemek kokuları geliyor.

LEYLA- Lale pişirdi. 

Nigar mutfaktan çıkan Lale’ye baktı. Kızın gözlerinin içi gülüyordu.

LALE- Hoş geldin hala.

NİGAR- Ay benim miniğim büyümüş de yemek mi pişirmiş?

LALE- Aşk olsun hala, sanki ilk defa pişiriyormuşum gibi.

NİGAR- Eline sağlık bir tanem benim. Ne pişirdin?

LALE- Nohut pilav.

NİGAR- Bak seen.Lale kızardı.

Nigar kızı bağrına çekip öptü.

NİGAR- Valla bugün çok yorulmuştum. Hadi oturalım. Sinan geldi mi?

LALE- Yok, telefon etti. Arkadaşlarıyla sinemaya gidecekmiş, geç gelirim dedi.Nigar ‘yandık’ diye düşündü. ‘Ya geç gelirse, ya pavyona geç kalırsam?’ 

 -o-

Münevver’in son kontrolünü yapan Ferit kadının elini sevgiyle tuttu.

FERİT- Birkaç gün misafirimiz olacaksın Münevver teyze. İtiraz istemem.

MÜNEVVER- Tamam oğlum sen nasıl dersen öyle olsun.

FERİT- Hamza? Bir kahve ısmarlayım mı sana? Yıllardır görüşmüyoruz, biraz hasret gideririz.

Hamza annesine baktı.

HAMZA- Sen dinlen anacığım, ben birazdan gelirim.

Hamza ve Ferit odadan çıktılar. Koridorda konuşmadan yürüdüler. Kantinde kahvelerini alıp oturana kadar Hamza’nın ağzından kelime çıkmadı. 

FERİT- Nasılsın Hamza?

HAMZA- Ben iyiyim de annem nasıl? Doğruyu söyle bana.

FERİT- Merak etme. Böbrekler biraz susuz kalmış, birkaç güne toparlar.

Hamza kahvesinden bir yudum aldı.

HAMZA- Sağol.

FERİT- Görevim.

HAMZA- Sen nasılsın? Keriman nasıl?

Ferit gülümsedi.

FERİT- Bir hafta önce sorsaydın cevabım çok kötü olurdu. Ama şimdi… Yani artık çok ama çok iyiyim. Keriman’dan ayrılıyorum. 

Hamza yumruk yemişcesine sarsıldı.

HAMZA- Anlamadım?

FERİT- Keriman’dan ayrılıyorum dedim. Evlendiğimiz günden beri o da ben de hep mutsuzduk. Biliyorsun, hatırlarsın biraz zoraki bir evlilikti bizimki. Nigar… neyse boşver, ben bu kararı verdim artık çok iyiyim. Ömrümde ilk defa kendim için yaşamaya başlayacağım. Sen anlat, evlendin mi? Çoluk çocuk var mı?Hamza bembeyaz bir suratla baktı Ferit’e.

HAMZA- Hayır.

Ferit onun halini anlamadı ve konuşmasını sürdürdü.

FERİT- En doğrusunu yapmışsın. Baksana ne diyeceğim,insanın gerçekten dertleşeceği arkadaşları çok önemli. Bir gün kafaları çekelim mi seninle?

HAMZA- Olur. Hele annem bir iyi olsun.

-o-

Yemek yenmiş, ortalık toplanmıştı. Nigar soyduğu meyveleri annesine veriyordu.

LEYLA- Bu gece gidecek misin?

NİGAR- Evet ama Sinan daha dönmedi. İnşallah geç kalmaz.

LEYLA- E artık söyle onlara be kızım. Hiç değilse harcadıkları paranın kıymetini bilirler.

Nigar Lale’nin odasına doğru korkuyla baktı.

NİGAR- Aman annem sus duyacak kız. Daha değil.

LEYLA- Kızım çocuğa 100 lira vermişsin, bak eve gelmiyor. Yapma böyle, alıştırma.

NİGAR- Annem genç o genç. Kimseden geri kalmasın diye verdim. Gelince konuşurum merak etme sen.

ARKASI YARIN.....

Bu eser tüm haklarıyla onbi.tv'ye aittir.