Nigar'ın 54. Günü
Nigar Selma’nın evden çıkmasını beklerken bahçede ileri geri yürüyordu. Selma kapıda görününce hemen yanına koşup koluna girdi.
NİGAR- Hadi hadi yürü!
SELMA- Nigar dur ne oluyor?
NİGAR- Birazdan ağlamaya başlayacağım. Acele et gidelim bir yerlere!
Selma kapıya çıkan kızına seslenir.
SELMA- Kızım kardeşlerinin üstünde olsun gözün.
-o-
SİNAN- Alo Bengü? Neredesin?
BENGÜ- (ses) Evdeyim. Sen?
SİNAN- Beşiktaş. Hadi gelsene hava çok güzel. Bira falan içeriz.
BENGÜ- Tamam olur, yarım saate kadar oradayım.
Telefonu kapatıp cebine koyarken Cem aradı.
SİNAN- Alo kanka?
CEM- (ses) Neredesin dostum?
Sinan “ of be, tam da Bengü’yle buluşacakken” diye düşündü.
SİNAN- Şey, Beşiktaştayım. Hayırdır?
CEM- (ses) Hiiç, takılalım mı diyecektim.
SİNAN- Ya iyi olurdu ama ben...
CEM- (ses) Anlaşıldı. Bengü’yle buluşacaksın değil mi?
SİNAN- Evet ya, o aradı buluşalım dedi.
CEM- (ses) Tamam dert değil. İşin bitince ararsın. Görüşürüz.
SİNAN- Tamam.
Sinan telefonu kapatırken gözü yeni ayakkabılarına ilişti.
SİNAN- Rüya gibi.
-o-
Nigar ve Selma deniz kenarında bir masaya oturdular.
SELMA- Kızım ne oluyor anlatsana?
Nigar arkadaşına bakıp birden ağlamaya başladı. Selma ne yapacağını şaşırdı.
SELMA- Nigar ne oldu? Kızım başına bir iş mi geldi? Anlatsana korkutma beni.
NİGAR- Selma ben yapamayacağım daha fazla.
SELMA- Neyi yapamayacaksın?
NİGAR- Pavyon işi hiç bana göre değilmiş.
SELMA- E günaydın. Herhalde yani.
NİGAR- Ya para kazanmak güzel ama…
Tekrar ağlamaya başladı.
SELMA- Hamza bir şey mi dedi yoksa?
NİGAR- Yok. Dün gece o yoktu zaten. O olmayınca olmuyormuş onu anladım.
SELMA- Ne diyorsun kızım? Aşık mı oluyorsun?
NİGAR- Selma saçmalama. Ne alakası var? Dün o yokken bir garson asıldı bana, ödüm koptu.
SELMA- Nasıl ya?
-o-
Cem arabasıyla sokağın köşesinde durdu. Lale’ye mesaj attı. Lale tülün kenarından Cem’in arabasını gördü. Heyecanını saklamaya çalışarak Leyla’nın yanına gitti.
LALE- Babaanne ben bakkala kadar gidiyorum. Evde kahve falan bitmiş.
LEYLA- Halana söyle gelirken alsın kızım.
LALE- Yok yok yağ da bitmiş. Öğlene yemek yapacaktım da.
Leyla Lale’nin bir şeyler çevirdiğini anladı ama üstüne gitmedi.
LEYLA- İyi bari ama geç kalma olur mu?
LALE- Olur.
İçeri girip saçlarını düzeltti. Temiz bir t-shirt giydi. Kapıdan çıkarken kendisini süzen babaannesini fark etmedi. Çıkıp Cem’in arabasına doğru seyirtirken Leyla pencereden seyretti.
LEYLA- Bu çocuk Sinan’ın arkadaşı değil miydi?